Yazın son ayındayız. Eylül’de bir kısmımız tekrar yoğun iş-okul-çalışma temposuna dönecek. Tatilden dönüp bu yoğunluğa uyum sağlamak ve mevsim geçişlerine vücudun direnç göstermesi için bağışıklık sistemimizi şimdiden desteklemeye başlamalı. Bunun için en etkili yol ise doğal ürünleri etkin bir şekilde kullanmak.
Bitkilerin bileşiminde bulunan çok sayıda bileşiğin (polisakaritler, polifenolikler, alkilamitler, vd.) bağışıklık sistemi üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle meyve ve sebzeler bakımından zengin beslenme alışkanlığı bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve düzenlenmesi bakımından önemlidir. Ancak özellikle soğuk algınlığı riskinin arttığı mevsim dönümlerinde ya da kanser gibi önemli hastalıklara karşı vücuda direnç kazandırmak amacıyla belirli aralıklarla bağışıklık sistemini destekleyici ürünlerin kullanılması yararlı olmaktadır. Bitkisel ürünlerin bu şekilde uygulanması amaçlanan etkilerin hızlı ve güvenli bir şekilde sağlanabilmesi bakımından önemlidir. Mesela yulaf hücrelerinin bileşiminde bulunan ve bağışıklık sistemini destekleyici özelliği bilinen beta-glukanın etkili olabilmesi için yulaf ürünlerini bolca tüketip kilo alma riski ile karşı karşıya kalmak yerine kapsül şeklinde hazır ürünlerin kullanılması akılcı bir yaklaşımdır. Beta-glukan için bir başka kaynak ise kırmızı reishi mantarı. Ancak kalitesine dikkat edilmeli.
Bağışıklık sistemi denince ilk olarak aklımıza gelen bitkilerden biri çörekotu tohumu. Peygamberimiz de hadislerinde etkinliğini “Ölümden başka her derde devadır” şeklinde ifade buyurmuştur. Yürütülen çok sayıda bilimsel çalışma ile bağışıklık sistemi üzerinde etkinliği ortaya konuldu. Her sabah aç karnına bir çay kaşığı tohumu toz edip, bir tatlı kaşığı kestane balı ile karıştırıp yutmanızı öneririm.
Bağışıklık sistemi için etkili diğer bitki ise ısırgan. Bitkinin yapraklarının çay olarak veya tohumların bir kaşık bal ile karıştırılarak yutulması öneriliyor. Ancak dikkat: Isırganın toplama mevsimi önemlidir. İlkbahar haricinde toplanan bitkilerin çay olarak tüketilmesi böbrek taşı riskini artırabilir. Bu nedenle mutlaka güvenilir kaynaklardan temin edilmeli.
Bağışıklık sistemi üzerinde etkili bitkilerin çoğunluğu lezzet beklentilerini karşılayamadığından besin olarak kullanılmaz. Bu tip bitkiler çay ya da ilaç olarak kullanılmalı. Bunlardan biri olan Ekinezya topraküstü kısımları ya da kökleri soğuk algınlığına karşı koruma sağlar. Ancak kullanılacak ekinezya ürününün kalitesi ve kaynağı etkinlik bakımından son derece önemli.
Kore Ginsengi kökleri, bağışıklık sistemi üzerinde etkinliği bilinen bitkilerden. Ancak ürünlerin kalitesine dikkat etmeli.
Bağışıklık sistemine etkili beta-glukan gibi bitki bileşenlerinin bir kısmı polisakarit yapıda (yani çoklu şeker) olduğundan çay şeklinde yararlanılması güçtür. Bu tip bileşenler demleme suretiyle yeterli miktarda suyun içerisine geçemeyeceğinden bitkisel ürünler halinde kullanılmalı. Ancak polifenolik bileşikler bakımından zengin bitkilerden hazırlanan çaylar da bağışıklık sistemini destekler: Mürver meyvesi, üzüm çekirdeği, yeşil çay, zeytin yaprağı, zerdeçal kökü, zencefil rizomu, kuşburnu meyvesi, ısırgan çay halinde kişisel tercihlere göre değişik oranlarda birbirleri ile karıştırılarak içilebilir.