Geçen hafta, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi yangılı bağırsak hastalıklarında (IBD) yaban mersini meyvelerinin zengin polifenolik içeriğine bağlı olarak hastaların yaşam kalitesinin düzenlenmesinde olumlu katkıları olabileceğini ortaya koyan bir klinik çalışmadan bahsetmiştim. Bu hafta diğer bazı bitkisel seçeneklerden söz edeceğim.
Zerdeçal kökleri, son yılların en dikkati çeken bitkisel ilacı. Zerdeçalın etkili bileşeni kurkumin’in yangıda rol oynayan çok sayıda mediyatör (özellikle nüklear faktör kappa B) üzerinde etkisinin bulunduğu yapılan çalışmalarla ortaya konulmuş. Nitekim zerdeçal ve kurkumin’in kanserden tutun, oluşumunda yangının rol oynadığı neredeyse tüm hastalıklarda belirli ölçülerde etkinliği bulunduğu deneysel ve klinik çalışmalarla da destekleniyor. Ülseratif kolit hastalarında da standart ilaç tedavisine ilave olarak kurkumin uygulamasının şikayetlerin hafifletilmesi, önlenmesi ve tedavisinde yararlı olabileceği preklinik ve klinik çalışmalarla da ortaya konulmuş. Ufak ölçekli bir klinik pilot çalışmada (açık etiketli; Amerika B.D’de) 5 ülseratif kolit (550 miligramlık kapsül; 1 ay süre ile günde 2 defa ve ardından 1 ay süre ile günde 3 defa) ve 5 Crohn (360 miligramlık kapsül; 1 ay süreyle günde 2 defa ve ardından 2 ay süreyle günde 4 defa) hastasına ilaç tedavisiyle birlikte kurkumin uygulanması ile süre sonunda her iki grup hastada da beş hastadan dördünde şikayetlerin belirgin bir şekilde azaldığı gözlemlenmiş. Daha kapsamlı bir çalışma Japonya’da yürütülmüş. Altı ay süre ile 89 ülseratif kolit hastasında (bilimsel tasarımda) bir gruba sadece ilaç tedavisi, diğer gruba ise ilaç tedavisinin yanı sıra her öğünden sonra 1 gram kurkumin verilmiş. Yapılan klink ve endoskopik incelemede kurkuminin hastaların yaşam kalitesini belirgin bir şekilde artırdığı bildirilmektedir. Bir başka seçenek ise ananasta bulunan ve yangı-giderici etkisi bilinen bir proteolitik enzim olan ‘Bromelin’. Halihazırda artrit dahil çeşitli yangılı hastalıklarda öneriliyor.
Crohn ve ülseratif kolit gibi yangılı bağırsak hastalıklarında zerdeçal kökleri ve ananasın da etkili olduğu bilimsel çalışmalarla ortaya konmuş. Bu rahatsızlığı olanlar D vitamini eksikliğine de dikkat etmeli.
OMEGA-3’ÜN YARARI YOK
Diğer taraftan, yangılı bağırsak hastalıklarının beslenme şekliyle de yakın ilişkisi bulunmaktadır. Yangı-giderici etkili olduğu için ülsertif kolit ve Crohn hastalarına önerilen balık yağı ve omega-3 uygulamasının hiçbir olumlu katkısının bulunmadığı bildirilmektedir. Yürütülen klinik çalışmaların toplu şekilde değerlendirildiği raporlarda (Cochrane Database) herhangi bir gelişme gözlenememiştir.
Yangılı bağırsak hastalıkları teşhisi konulmuş 2609 kişiyi kaplayan 19 çalışmanın sonuçları incelendiğinde günlük diyette yüksek oranda toplam yağ, omega-6 yağ asitleri (yemeklik sıvı yağlar) ve et ürünleri bulunmasının hem ülseratif kolit hem de Crohn hastalarında şikayetleri artırdığını gösteriyor. Diğer taraftan, diyet lifi bakımından zengin sebze tüketiminin ülseratif kolit hastalarında şikayetleri azaltabildiği sonucuna varılmış.
Mevcut bilgiler D vitamini eksikliğinin yangılı bağırsak hastalıklarının gelişiminde rolü bulunduğunu gösteriyor. Bu bakımdan daha kesin sonuçlar alınana kadar özellikle Crohn hastalarında düşük miktarlarda D vitamini desteği önerilebilir.
Aslında ülseratif kolit hastalarında yararlı olabilecek bitkisel ilaç seçenekleri oldukça geniş. Tüm hepsine burada yer verebilmek mümkün değil. Zaten çoğuyla ilgili yeterli klink veri bulunmuyor. Burada sadece ülkemizde eczanelerde bulunabilecek ve uygulanabilecek, klinik çalışmalarla da etkinliği gösterilmiş bazı örneklerden bahsedebildim. Ayrıca her bitkisel ilacın herkes için aynı şekilde başarılı sonuçlar vermesi beklenemez. Bu bakımdan tedavinize ek olarak kullanıldığında bu ürünlerin size ne derecede yararlı olabildiğini izlemenizi öneririm.