Muhalefetin bir karar vermesi gerekiyor. Bağcıyı dövmeye mi çalışacaklar yoksa üzüm yemeye mi? Zira tüm mesaisini Erdoğan'ı karalama üzerine harcayan bir muhalefetin yol alamadığını 22 yıldır görüyoruz. Kaybedilen 17 seçimden ders çıkarmayanlar bu kez Asrın Felaketi üstünden bir kez daha yüklenmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hatay'da yaptığı konuşma üstünden ne taş kalpliliği kaldı, ne şantajcılığı... "Ben milletten daha büyük bir güç tanımadım." diyen Erdoğan'ı millete şantaj yapmakla suçlamaya çalışmak nerden baksan tutarsızlık. Buna rağmen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hâlâ "Göreceksiniz, taş kalpliler kaybedecek, iyi yürekliler kazanacak." diye konuşuyor. Erdoğan'ı bu şekilde yenebileceğini düşünüyor. Oysa yapılması gereken halkın sesine kulak vermek ve çok çalışmak. Zira bölgede kimin çalıştığını, kimin verdiği sözleri tuttuğunu en iyi depremzedeler biliyor. Asrın Felaketi'nin ardından 28 Mayıs'ta Erdoğan'a oy vermeleri de bunun en açık kanıtı. Şimdi unutuyoruz ama o dönem Erdoğan'a oy verdi diye depremzedelerin CHP'li Tekirdağ Belediyesi tarafından sokağa atılması, sosyal medyadaki kendini bilmezlerin "Yediğiniz, içtiğiniz haram zıkkım olsun" diye acılı yürekleri dağlaması bir muhalefet etme biçimi değil. Olsa olsa nefreti körükleme biçimi olur. Bu yüzden başta da söylediğim gibi muhalefetin artık kendine bir çeki düzen vermesi ve Bağcıyı dövmeye değil, üzüm yemeye yani hizmete, millete hizmetkâr olmaya odaklanması gerekiyor. Zira memleketin güçlü iktidar kadar güçlü muhalefete de ihtiyacı bulunuyor.
"BİZ SÖYLEYİNCE KIZIYORLAR"
Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na, "Bizi yetim bir çocuk gibi cami avlusuna terk ettiniz" diye sitem eden CHP'li Gazeteci Uğur Dündar bile CHP'nin bu haline isyan ediyor. Mesajı çok kıza ama açık söyleyelim, etkili...
"CHP yönetimi, alın size anket!.." diye paylaştığı görüntüde Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremzedeler tarafından protesto ediliyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Lütfü Savaş zor anlar yaşıyor. Peki neden alın size anket diye yazmış derseniz, hemen söyleyelim. Özel, CHP kongresinde ön seçim yapacağız diye namus sözü verdi. Ama sözünü tutmadı. Sonra anket yapacağız ona göre karar vereceğiz dedi. Anketten de Hatay'da Lütfü Savaş'ın çıktığını söyleyip tekrar aday gösterdi. Açık söylemek gerekirse CHP'li gazeteciler acı çekiyor. Ben söylediklerini buraya yazayım kararı siz verin.
Fatih Portakal: "Özgür Özel lider değil. CHP duvara toslayacak."
CHP'li Barış Yarkadaş: "Ekrem Bey'i on bin kere uyardık. Partiyi tahrip etme dedik."
Yılmaz Özdil: "İzmir'de aday olduğu ilçede kendisine oy veremeyecek adaylar var"
Enver Aysever: "Özel, Kılıçdaroğlu'na gitmiş ve İmamoğlu için 'Beni bu adamdan kurtar. Bela oldu' demiş"
Bu mahalleden yankılanan eleştirileri CHP seçmeni duymazdan geliyor.
Belki kendi mahallelerinde acı çeken CHP'li gazetecileri dinlerler.
MİLLETE SIKILAN KURŞUNLAR
Fatih Camii'ndeki bıçaklı saldırı, Terör Örgütü DEAŞ'ın Santa Maria Kilisesi'ne saldırısı şimdi de Terör Örgütü DHKP/C militanlarının Çağlayan Adliyesi'ndeki katliam girişimi. Kahraman polisimiz iki teröristi oracıkta etkisiz hale getirdi. Adalet Bakanı Tunç, "İlk kapıdan giremeyince bu kapıya yönelmişler içeri girebilselerdi belki de çok daha büyük bir eylem yapacaklardı" diye durumu anlattı. Hep söylediğimiz gibi bölgesinde güçlenen Türkiye'nin yürüdüğü yolda tökezlemesi için karanlık eller iş başında. Ama eski Türkiye yok. Kahramanlar ya asfalta yapıştırıyor o teröristleri ya sarı torbaya koyuyor. Kaçmaya çalışanlar kıskıvrak yakalanıyor. O yüzden Türkiye üstüne senaryo yazanlara hatırlatmak lazım çevirdiğiniz filmlerin milleti etkilemesinin de Türkiye'yi yolundan döndürmesinin de imkânı yok. Bu arada AK Parti Milletvekili Mustafa Varank saldırıyla ilgili kitabın ortasından konuşmuş. Milletin sesi olmuş.
Onu da buraya not düşelim. Zira bu teröristlerin CHP ve DEM ile içli dışlı haline tepki gösteriyor.