CHP’nin alıngan sözcüsü Faik Öztrak, ülkesini Amerika’yla tehdit ediyor.
İsterseniz önce neden “alıngan” dediğimi anlatayım.
Bir tarihte, “ittifak” konulu bir basın toplantısı düzenlemiş ve aynen şöyle demişti: “Şu an biz kiminle neyi nasıl kazanacağımıza bakıyoruz, bu konular gündemimizde yok. Yerel seçimlerde bir tek hedefimiz var, en iyiyi bulmak ve en iyi belediye başkanını çıkarmak...”
Güya HDP’yle ittifak iddialarını yalanlamıştı.
Naçizane, “Bu işler senin boyunu aşar Faik Öztrak” dediğim için de, müteakip basın toplantısında, güya fakiri çürüten alınganlık dozu yüksek bir açıklama yapmıştı.
Oldu...
İttifak oldu...
Resmen ilan edilmese de, CHP ve HDP ittifakı gerçekleşti...
Önce bir otelde basılmışlardı, hatırlayacaksınız.
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP siyasetinin sembol isimlerinden Ahmet Türk, Ankara’da bir otelde gizli ittifak görüşmesi yaparken teşhis edilmişlerdi.
Bu görüşmeye, ismi sır gibi saklanan bir basın patronu da eşlik etmişti.
Faik Öztrak susmuştu... “Bu işler senin boyunu aşar” sözlerinden alınganlık çıkaran “duyarlı kalp” Faik Öztrak ağzını dahi açmamıştı...
Önce Faik Öztrak kim, ona bir bakalım.
Kendisi, ünlü bir babanın oğludur.
Babasının günahını oğluna yazacak değiliz ama özellikle siyaset söz konusu olunca (galiba) “armut dibine düşüyor...”
Babası, yani rahmetli İlhan Öztrak, söylemesi ayıptır, biraz bedavacı bir adamdı.
Birçok kez bakanlık yaptı...
Hayır, milletvekili seçilemeden üstlendi bu görevi...
Hayır, elbette bakanlık yapmak için milletvekili seçilip parlamentoya girmek gerekmiyordu, eski sisteme göre kabineye dışarıdan da atama yapılabiliyordu.
İlhan Öztrak, birçok kez “dışarıdan” bakan yapıldı.
Hayır, elbette “normal” yollardan değil; yani seçim kazanıp hükümeti kurma ehliyetini kazanan partilerin kurduğu normal hükümetlerde bakan yapılmadı...
Darbe hükümetlerinde “bakan” yapıldı...
Şöyle oldu:
Müttefikimiz Amerika’nın birtakım taleplerine (mesela haşhaş ekimi yasağına) direnen Demirel hükümeti, 12 Mart’ta bir darbeyle alaşağı edildi. Darbeciler, hükümeti kurma görevini CHP’li Nihat Erim’e verdiler.
Erim, hükümeti kurar kurmaz ilk icraat olarak haşhaş ekimini yasakladı. Sonra Amerika’ya uçtu. Amerika’da görkemli bir törenle karşılandı.
İşte Faik Öztrak’ın “bedavacı” babası İlhan Öztrak, Erim hükümetinin “Devlet Bakanı”ydı.
Bitti mi?
Hikmetinden sual olunmaz İlhan Öztrak, darbecilerin riyasetiyle kurulan Ferit Melen ve Naim Talu hükümetlerinde de bakanlığa getirildi...
Bitti mi?
Biter mi hiç...
12 Mart darbesinin üzerinden 9 yıl geçti.
12 Eylül 1980’de bu defa Kenan Evren bir darbe yaptı ve hükümeti kurma görevini eski bir deniz subayı olan Bülend Ulusu’ya verdi.
Faik Öztrak’ın bedavacı babası İlhan Öztrak burada da devreye girdi ve Ulusu hükümetinin “Devlet Bakanı” oldu.
İşte böyle bir babanın oğlu olan CHP sözcüsü Faik Öztrak, kalkmış, Türkiye’yi Amerika’nın olası müdahalesiyle tehdit ediyor.
Diyor ki, “YSK haksız hukuksuz zorbalıklarla süreci geciktirmek isteyenlere meydan vermemelidir. Sarayın kibirlisinden, ağzı bozuk bekçisinden başka kimse hile yapmaz. Tıpkı rahip meselesindeki gibi Beyaz Saray Beyaz karşısında esas duruşa geçmesin diye, devlet tecrübemize dayanarak uyarı yapıyoruz. Seçim artık bitmiştir.”
Görüyorsunuz...
Faik Efendi, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’ye hakaret ediyor, hem de ABD’yi “seçim sistemimizin sahibi” ilan ediyor.
Ne olur dersiniz?
Beyaz Saray karşısında esas duruşa geçtiğimizde, eşsiz “devlet tecrübesine” sahip Faik Efendi’ye, tıpkı “bedavacı” babası İlhan Öztrak gibi dışarıdan bir “bakanlık” düşer mi?
Bütün çabası bu mu?