Yağmur çok yayıp, Digiturk yayını kesildiği için “ neden yazmıyorsun?” diye soranlar olmuş.
Kızanlara kızmıyorum zira bir sürü ev için televizyon önemli bir eğlence ve meşgale kaynağı.
Babamın oğlu değil Digiturk, yazmama engel yok da kesinti ne kadar yaygındı, bundan kaç kişi etkilendi bilmiyorum.
Bu konuda yazılması gerekenler var ama onlar daha genel bilgi ve eleştiriler içeriyor.
***
Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları arasındaki rekabete benzer bir rekabet Digiturk ve D-Smart kullanıcıları arasında var.
Google arama motoruna hangisi daha iyi diye yazın forumlarda yüzlerce sayfa tartışma bulursunuz.
Doğru değerlendirme için bakmamız gereken birden çok kriter var aslında.
Önce yayın kalitesi...
Evdeki televizyonun modeline göre, SD ya da HD yayının kalitesi önemli.
Sonra tüm televizyon dünyasında en değerli şey olan content yani içerik.
Seyirciye iyi içerik sunamıyor, her ilgi alanına hitap eden kanalları taşıyamıyorsanız yayın kalitenizin hiç önemi kalmaz.
Üstelik sinema, çocuk, spor, dizi gibi çok farklı kanallarda iyi olmak zorundasınız.
Çok önemli bir başka unsur platformların seyirciyle temasta olduğu birimler.
Eğer teknik servis ve çağrı merkezi sorunluysa müşteri bir süre sonra kaçar.
Ve son nokta, aynı hizmeti insanların aynı paraya satın almalarının önemi.
Hemen hemen aynı dönem abone olan insanlardan birinin x liraya aldığı hizmeti bir diğeri 2x liraya alıyorsa sorun büyük demektir.
O yüzden bir platforma üye olurken ne beklediğini doğru tespit etmeli insan.
Mesela Baby Tv sadece D-Smart’ta var buna karşın National Geographic Digiturk’te.
***
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.
Yağmur veya fırtınada sinyal alamama sorunu Digiturk için daha fazla seslendirilen bir problem.
Bu Digiturk’un biraz daha yaygın olmasından da olabilir, kullanıcılarının daha protesto eğilimli olmasından da...
Bildiğim Digiturk’un bu konuda kendisini gözden geçirmesi gerektiği zira yavaş yavaş yarı tropikal iklim şartlarına girmeye başladık. Bu daha fazla yağmur daha fazla fırtına demek.
Yarın bir derbi karşılaşması sırasında yayını giden insanları platformda kalmaya zor ikna edersiniz.
Üstelik böyle zamanlarda çağrı merkezinde bir yetkiliye ulaşmak her zaman olduğundan daha zor olur ve geçen zamanın da telafisi mümkün olmaz.
Bu işlerin başında olan teknik isimler CEO’larını ne kadar uyardılar bilmem ama benden söylemesi gelecekte sinyal problemleri çok daha fazla olacak...