Birden bir gizli tanık ortaya çıktı ve Aziz Yıldırım’ın Ergenekon üyesi olduğuna dair bir ifade verdi. Aziz Bey’in açıklamalarıyla bazı odakları çok rahatsız ettiği ortada.
Yakında herhalde PKK’nın kurulmasından da onu sorumlu tutarlar.
Bu gelişme, Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’nin doğrudan hedef alındığını açıkça ortaya koyuyor. Silahlı örgüt liderliği suçlamasının saçmalığı ortaya çıktığından şimdi yeni suçlar icat edilmeye çalışılıyor.
Hukukun başka hesaplara alet edilmesinin bir başka örneği bu olay.
Bir başka kulüp ve başkanının üzerine bu kadar gidilse, ortada ne takım kalırdı, ne taraftar. Ancak tezgah çok acemice kurulduğundan ve tüm kötü niyet ortaya çıktığından Fenerbahçe’de tam tersi oldu. Taraftar ve yönetim müthiş şekilde kaynaştı, oyuncular takıma sahip çıktı.
Ancak bu gelişmeler hukuk devleti iddiasında bulunan ülkemiz için gerçekten çok rahatsız edici.
Sonuçta Aziz Yıldırım’ın yeniden başkanlığa aday olması ve ezici bir çoğunlukla seçilmesini sağlayacak bu tip gelişmeler Fenerbahçe camiasında unutulması imkansız izler bırakacaktır.
UEFA’nın vereceği karar ne olursa olsun, Fenerbahçe önümüzdeki yıla çok güçlü bir ekip kurmak ve aleyhine çevirilen tüm dolapları bozmak zorunda.
Bu camia her türlü zorluğun üstesinden geleceğini gösterdi ve mutluluğu uğruna yapılacak her türlü fedakarlığı hak ediyor.
Orman’a başarılar
Fikret Orman tarihi bir sorumluluk alarak Beşiktaş başkanlığına soyundu.
Kulübün içinde bulunduğu finansman durumunu bilen herkesin çekindiği ateşten bir gömleği giydiği söylenebilir. Anladığım kadarıyla sorun borcun büyüklüğünden çok yıllık zararın yüksekliğinde.
Gelirin neredeyse tamamına yakını zarara gittiğinden kulübün iki yakası biraraya gelemiyor.
Beşiktaş yönetiminin öncelikle bu sorunu halletmesi gerekiyor.
Gerekirse bir-iki yıllık sportif başarıdan vazgeçmek ve kulüp finansman olarak sağlam şekilde yere bastıktan sonra acısını çıkarmak en doğru yaklaşım olacak galiba.
Ayrıca bu kulübün önde gelen çok sayıda varlıklı taraftarı var. Paranın doğru harcanacağına, çarçur edilmeyeceğine ikna edilirlerse, pek çoğunun Beşiktaş’a maddi açıdan destek olacağına inanıyorum.
Play-Off heyecanı
Çok eleştirildi ama kural konulduğu için kaçınılmaz olarak uygulanacak. Ancak bu seneki ligin yapısı heyecanının beklenildiği kadar yüksek olmayacağının bir göstergesi.
Son haftada büyük bir sürpriz olmazsa, Galatasaray play-off’a çok ciddi bir avantajla girecek. Onu zorlayabilecek tek takım olarak Fenerbahçe görülüyor. Beşiktaş ve Trabzonspor ise ancak üçüncülük yarışı yapabilecekler.
Seneye de devam edeceği yolunda iddialar var bu uygulamanın ve dilerim etmez. Çünkü lig yarışını önde tamamlayan ekibe büyük haksızlık oluyor.
Galatasaray muhtemelen 9 puan farkla kapattığı bir sezonun ardından birinciliğini koruyabilmek için yeniden zorlu bir yarışa girecek ki, mantığı ve haklılığı yok. Yine de, Fenerbahçe ile Galatasaray’ın birbiriyle oynayacağı maçları iple çekiyoruz elbette.