Putin'in Bakü ziyareti Avrasya Jeopolitiği için birçok mesaj içeriyor. Sevil Nuriyeva'nın önceki gün Star'daki analizi çok boyutlu ziyareti detaylandırdı.
Sevil Nuriyeva'nın Putin-Aliyev görüşmesinde gündeme gelen Zengezur geçişi ve Kuzey-Güney koridoru vurgusu önemli.
Küresel satrançta bir koridorun açılma sürecinde ya etnik/mezhep temelli çatışmalar oluyor ya da taşeron terör örgütleri icat ediliyor.
Bugünden geriye dönüp bakınca belki küresel ticaret rotalarına müdahale etme girişimlerine birçok örnek verebiliyoruz. Beyrut limanının patlatılması, Süveyş kanalında yaşanan tıkanmalar yahut Aden Körfezi'nde Somalili korsanların ticaret gemilerini hedef alması...
Enerji ve ticaret koridorlarının rekabeti çatışma zeminini hazırlıyor. Mumbai-St.Petersburg arasındaki güzergâh Hindistan-İran-Azerbaycan-Rusya hattını canlandıracaktı. G20 zirvesinde dayatılan IMEC koridoru yine Hindistan'dan başlıyor. Mumbai-BAE-Suudi Arabistan-Ürdün-İsrail-Pire üzerinden Avrupa'ya gitmesi planlanan ticaret yolu ABD'nin Çin'e karşı Hindistan'ı üretim üssü yapmak için kurgulandı.
ABD hegemonyası bir taşla birden çok kuş vurmayı hedefliyor. Bir yandan Çin'i Hindistan ile hizaya getirmeye çalışırken bir yandan da Körfez ülkelerini İsrail'le daimi bir uzlaşmaya (İbrahim Anlaşmaları) sürükleyecek IMEC koridorunu hayata geçirmek istiyor.
İsrail limanlarını güvenli hale getirmek (IMEC) bu planın esas gayesiydi. Arap yarımadasını aşan raylı sistemlerle İsrail'e taşınacak mallar Hayfa limanından Avrupa pazarına ulaşacaktı. Çin'i Akdeniz ticaretinden uzak tutacak bu hamleye karşı aniden Hamas-İsrail çatışma süreci yaşandı.
Putin, Güney Kafkasya'da yeni bir Ukrayna krizi yaşamak istemiyor. ABD'nin Ermenistan ve Gürcistan üzerinden planladığı hamlelere karşı Azerbaycan-İran ilişkilerini yumuşatmak ve bölgedeki etkisini diri tutmak gündeminde olacaktır. Kafkasya'nın hem kuzeyi hem de güneyi Rusya için son derece önemli.
Uluslararası düzen karşılıklı bağımlılıkları ve sürdürülebilir ilişkileri zorunlu kılıyor. Putin'in ziyaretinden sonra Bakü'nün BRICS tercihini anlamak için ABD ve Fransa'nın Azerbaycan'a karşı olumsuz tutumlarına bakmak daha doğru olacaktır. Bakü'nün Moskova'yla ilişkilerinde
Şahdeniz başta olmak üzere birçok ortaklık yer alıyor.
Aliyev'in titiz denge siyaseti bir yandan ülkesini dünyaya açarken bir yandan da Rusya'yı ürkütmemek üzerine ilerliyor.