Efsane şarkının sözleri gerçek oldu. Türkiye’nin desteği ile Azerbaycan bayrağı, işgalden kurtardığı Karabağ’da dalgalanacak.
44 gündür devam eden savaş, Ermenistan’ın ağır yenilgisiyle sona erdi.
Tarihi bir ana daha şahitlik ettik böylece.
Azerbaycan, Ermenistan işgali altındaki topraklarını geri kazandı.
Azerbaycan’ın, SSCB’den bağımsızlığını kazandığı ama askeri ve ekonomik yönden güçsüz olduğu bir dönemde Karabağ, Ermenistan tarafından işgal edilmişti. Tüm ülkeler Karabağ ve etrafındaki reyonların Azerbaycan toprağı olduğunu ve Ermenistan’ın burada işgalci konumunda bulunduğunu kabul ediyor fakat hakkaniyet ölçüsünde bir sulh için kimse gereğini yapmıyordu. Hatta tarafsız olması gereken Minsk dahi sorunu çözmek için Ermenistan’a baskı yapacağına işgalin statükoya dönüşmesi için zamana yayma ve kanıksatma siyaseti izlemekteydi. Tıpkı İsrail’in Filistin topraklarını işgali sürecinde olduğu gibi.
DOĞRU ZAMAN, DOĞRU STRATEJİ
Davanda haklı olmak hakkını almak için yeterli olmuyor maalesef. Azerbaycan, doğru zamanda, iyi hesaplanmış bir hamle ve güçlü bir askeri donanımla topraklarını azat etti.
Varılan anlaşma bir kaç açıdan çok önemli kazanımlar ihtiva ediyor.
Bir kere galibiyeti tescil eden bir mutabakat var artık ortada. Stratejik Şuşa kentinin de kurtarılmasından sonra Ermenistan, Dağlık Karabağ ve etrafındaki 7 reyondan çekilmeyi kabul etti.
Çok önemli ikinci kazanım, Nahçıvan ve Azerbaycan arasında ticari ve insanı ilişkilerin sürdürülebileceği bir hattın oluşturulacak olması. Bu bölgenin güvenliğinin Rusya’da, gözetiminin ise Türkiye’de olacağı öngörülüyor. Aliyev’in “Türkiye Karabağ’daki ateşkese barış gücü gönderecek” sözü muhtemeldir ki buna işaret ediyor.
Nahçıvan’ı Azerbaycan’a bağlayacak hatla Türkiye ve bütün Türk dünyası arasında da kara bağlantısı kurulmuş olacak.
Anlaşma maddelerinde Karabağ’ın muhtariyeti vurgusu da yok.
Rusya’nın bölgede asker bulundurması ve geri alınan yerlerin Ermenilerden boşaltılmayacak olmasına dair olumsuz görüş beyanları da yok değil.
Yapılabilecek en iyi anlaşma bu muydu sorusu elbette sorulabilir ama dün bunların hiçbiri yokken bugün artık var. Bu çok önemli.
Ayrıca Rusya zaten buradaydı, ama artık Türkiye’nin bölge üzerindeki etkisini kabul etmiş gözüküyor. Bu da çok çok önemli.
ERMENİSTAN’IN YAPTIĞINI YAPMAMAK
Ermenistan, kendi hakimiyet bölgesinde Türk istemez. Türk nefreti üzerine inşa ediyor milli kimliğini çünkü. Ancak Azerbaycan da aynısını yaparsa, kurtardığı topraklarında yaşayan Ermenileri Ermenistan’a gönderirse onlardan ne farkı kalır?
Azerbaycan’da 50 bin civarında Ermeni yaşıyor. Hatta Ermenistan’ın Gence’de sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırılarında Ermeni vatandaşlar da zarar gördü.
Farklı din ve kimliktekilerin, kendilerini Azerbaycan’da güvende ve vatanlarında hissedebilmeleri, Azerbaycan’ın Ermenistan’dan farkını ortaya koyuyor.
PAŞİNYAN VE DESTEKÇİLERİ
Biden’ın yemin töreninden önce anlaşmanın yapılabilmesi, Türkiye-Rusya ilişkileri adına iyi bir hamle olarak gözüküyor.
Bu anlaşma sayesinde Rusya, ABD’nin Ermenistan üzerindeki etkisini kalıcı bir şekilde kırmış oldu. Paşinyan gibi, özçekim yaptığı Fransız dostları da böylece feci bir yenilgi aldı.
Rusya zaten Güney Kafkasya’daki en etkili aktördü, öyle olmaya devam edecek fakat anlaşmanın 5. Maddesi çerçevesinde şekilleneceği düşünülen Türkiye-Rusya arasında imza edilecek yeni bir anlaşma ile Türkiye’nin bölgedeki fiili gücü ve etkisi hukuki zemin kazanmış olacak.
KADINLARIN COŞKUSU
Bu zafer duygusal yönüyle de bahse değer. Azerbaycan’ın mücadelesi devam ederken ekranlarda izlediğim tüm kadınlar öyle vatansever ve öyle aşk ve inançla konuşuyorlardı ki.
Sevgili arkadaşımız ve meslektaşımız Sevil Nuriyeva İsmayilov da onlardan biriydi. İlk günden bu yana tahlil ve tahminleri bir bir gerçeğe dönüştü Sevil’in.
Zaferin kutlu olsun can Azerbaycan!