Euro bölgesinde krizin derinleşmesi ve ülkelerin patlaması ihtimali piyasaları ürkütüyor... ‘Avrupa’dan size ne?’ demek var, ama iddia şu: Euro Bölgesi’nde durum karışınca, gelişen piyasalara fon akışı daralır... Bu geçmişte yaşandı. Bu arada Türkiye’nin de olumsuz etkileneceği, vs vs. Ama geçmişin bu kez tekrarlamayacağı konusunda işaretler var... Örneğin: Euro Bölgesi’nde çatlama patlama olsa bile gelişen piyasalara fon akışında sorun olmayacağı işareti var.
Bunun en önemli gerekçesi, dünyada halen çok fazla likidite-nakit para var. ABD faizi sıfır... Almanya faizi eksi... Para getiri arasa da bulamıyor. Kriz tam patlayınca, merkez bankalarının ateşe daha da su sıkacakları bilinir. Yani olan para daha da bollaşacak... Risk kavramı da değişti. Yani şu noktada Türkiye ya da gelişen piyasalardaki risk, Euro Bölgesi’nden ya da ABD siyasi riskinden daha düşük. Euro Bölgesi’nde -anaparanın geri ödenme riski- var... ABD’de siyasi risk var: Siyasi belirsizlik kasım seçimine dek sürecek. O yüzden,kredi notu düzgün Türkiye -dış şok- denen çalkantıda da para bulur... Ayrışma asıl mali göstergelerde ve temel verilerde önemli.
Fonlar da seviyor
Bank of America -ML grubunun dünyada 250’den fazla fon yöneticilsi arasında yaptığı anket: ‘Hangi borsaları seviyorsunuz, nerede aldınız, nerede sattınız?’ diye her ay soruyorlar. Temmuz sonuçları: Türkiye ve Rusya’da portföy ağırlıklarının fazlası duruyor. Bu yabancı fonların, al-sat yapmadıkları, daha uzun süre piyasada kaldıkları bilinir. Asya’da alım yapan fonlar da otomobil, teknoloji ve perakende sektörlerinden almışlar. Bu sektörler ekonomik büyüme beklenen sektörler. Asya’da ve Türkiye’de büyüme var... Hızı tartışılır, ama büyüme olacaksa daha kötü olmaz, daha yüksek olur. Ve daha temmuz ayı içindeyiz.
Düşük petrolün yararları
Petrol fiyatlarında düşüşün süreceğini, en azından yıl sonuna dek fiyatın düşük kalacağını önceki gün yazmıştık. Petrol fiyatında ciddi yükseliş beklenmiyor. Sözü dinlenen analistler bu beklentide... JP Morgan Stratejisti Adrian Mowat, -enerji fiyatlarının daha da düşeceğini- söyledi. Hatta enerji fiyatı düştükçe -cari açığı var- diye dedikodusu yapılan ekonomilerin daha iyi performans göstereceğini söyledi. Verdiği örnekler: Türkiye ve Hindistan. Mowat -Cari açık taşıyan bu iki ülkenin, enerji fiyatlarındaki düşüşten yararlanacağını-düşünüyor. Tekrar: Düşük petrol iyidir.
ABD konut krizinde en kötü ay geride kaldı
Dünyada ekonomik kriz 7 yıl önce ABD konut piyasasındaki yangınla patlak vermişti. Konut fiyatları şişmiş, bu fiyatlardan acayip borç kağıtları yaratılmıştı. 2007’de finansal sistem hayali konut değerlerine dayalı bir borç dalgasıyla rayından çıkmıştı. O zamandan beri ABD’de konut verileri düşüşteydi. Konut fiyatları düşüyordu. Sektöre ilişkin bütün veriler gerilemekteydi.
Birkaç haftadır ise konut verilerinde toparlanmanın başladığı konuşuluyor. Konutta 7 yıldır süren başaşağı düşüşün sona erdiği- söylenmekte... Konut krizi 7 yıldır dip aramaktaydı. Sonunda o ‘dip’in bulunduğu anlaşılıyor. Krizin bitişi yolunda bu, önemli bir aşama. Düzelmenin başlaması için önce düşüşün bitmesi gerekiyordu. Onun bittiğini hem veriler gösteriyor, hem de Wall Street Journal gazetesi geçen: Konut önemli kavşağı döndü, sonunda dipten dönüldü- diyerek, noktayı koydu. Bazen önemli olayların başlangıç ve bitişini medyanın ilan etmesi gerekir. Gazete de onu yaptı ve konut krizinde düşüşün durduğunu ilan etti.
Ardından, Fed Başkanı Ben Bernanke önceki gün Kongre’de sunumda -Konutta mütevazı düzelme var- diyerek, trendi teyid etti. Ama dipten su düzeyine çıkmak yine yıllar alacak. Bundan sonra -düzelme- ise ayrı bir zahmetli süreç. Üstelik kriz, evet 7 yıl önce konutla başladı ama şimdi çok farklı yerlere sıçramış durumda. Yine de bu haberin ABD seçmini etkileme gücü var. Konutta en kötünün geride kaldığının ilanı ve kabulü, seçmenin iyimserliğini etkileyip Obama’ya olumlu bakmasını sağlar. Tek mesele, kelimelerin dikkatli seçilmesi ve seçmenin kendini iyi hissetmesi. Kabusun sona ermesi, siyaseten yararlıdır.