Yakın zamanda; çok eski değil, birkaç spor programında izledim. Galatasaraylı oyuncular hafta boyunca çok fazla maç analizi ve video seyretmekten artık bıkmışlar ve bunu sevgili Abdurrahim Albayrak'a şikayet olarak bildirmişler. Yazıktır arkadaşlar; yılda 4 milyon euro gibi çok yüksek paralara imza atacaksınız, günde 1.5-2 saat antrenman yapacaksınız, sonrasında her şeyi siz bileceksiniz. Bu mudur?
Siz de haklısınız. Ne gerek var ki maç analizine, ne gerek var ki eksiklerinizi görmeye? Nasılsa Türkiye'de ve Avrupa'da bile dudak uçuklatan bu meblağları, futbolu çok bilen yöneticiler ve eyyamcılar sayesinde deveyi hamuduyla götürüyorsunuz.
Dün geceki Arsenal maçını da izlemeyin, daha ilk 30 dakikada 3-0 yenik duruma düştünüz. Nasılsa kendinizi izlerken sıkılıyorsunuz. Peki bu seyirci, bu millet size nasıl dayanıp stadlara gelip sizleri izlesin!
Hep bugüne kadar teknik adamlar suçluydu, peki hiç mi sizde suç yok futbolcu kardeşlerim?
Nasılsa at sahibine göre kişniyor. İyi de hep atın sahibinde mi suç var. Bu atın hiç mi suçu yok arkadaşım?.. Ve çok bilmiş futbolun eyyamcıları; size soruyorum. Dün gece neyi yazayım; bilemiyorum.
Maçın ilk yarısında utandım sıkıldım. Gecenin tek güzel yanı 12. adamın, bu kadar kötü oyuna bile olumlu katkıda bulunmak için tribünde her şeyi yapmasıydı.
2 Ramsey 1 Podolski ile 30 dakikada üçledi Arsenal. Galatasaray'ın en kötü hattı defansı ve bir de soyadı gibi bir kaleci var Galatasaray'ın kalesinde: Sinan BOL AT.
Adamlar utanmasalar Sinan'ın soyadına bakıp daha çok gol atacaklardı. Bu Sinan Bolat'a sakın kimse demesin Muslera'nın yerine kaleyi korur diye. Futbola ayıp eder.