Anayasa Mahkemesi son bir yıldır, Başkan Haşim Kılıç’ın açıklamaları, yargı yolu tükenmeden verilen Twitter kararı ve yüzde 10 seçim barajının iptali gibi ‘siyasi’ tartışmalarla gündeme geldi.
Aslında son bir tartışma konusu daha vardı.
Ancak karar ‘siyasi sonuç doğuracak şekilde çıkmadığı’ için gazetelerin kısa haberlerinde yer aldı.
Konu, 17/25 Aralık girişiminden sonra 4 bakan hakkında kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu’nun çalışmalarıyla ilgili haberlere getirilen ‘yayın yasağı’...
AYM, mahkemenin verdiği yayın yasağı kararının iptali için yapılan başvuruları reddetti.
Ancak sürecin gelişimi AYM’de ciddi tartışmaların olduğunu gösteriyor.
***
Özetleyelim:
2 Aralık 2014: CHP’li iki milletvekili yayın yasağının iptali için AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
Başvuru ‘Bireysel Başvuru Bölümü’ne gönderilmeliydi; ancak öyle olmadı.
5 Aralık 2014: AYM, Adalet Bakanlığı’ndan ‘çok acil’ uyarısı ile görüş yazısı istedi.
Ancak, AYM kaynaklarına göre, görüş isteme yazısı Komisyon raportörüne yazdırılırken, Bakanlık’tan gelecek cevap beklenmeden ‘karar taslağı’ da yazdırıldı! Kaynaklar, Twitter ve Youtube kararlarında da aynı yolun izlendiğini belirtiyor.
9 Aralık 2014: Dosya, Bireysel Başvuru Genel Kurulu’na taşındı. Genel Kurul’a hitaben yazılan ‘karar taslağı’ saat 16.30 da üyelere dağıtıldı.
“Bireysel başvuruların Genel Kurul’a taşınması” konusunu ‘yüzde 10 barajının iptali başvurusu’ tartışmalarından biliyoruz.
Hatırlatalım;
AYM İçtüzüğü’nde 5 Mart 2014’te bir değişiklik yapılarak, Başkan’a “Bölümlerin kararları arasında içtihat uyumsuzluğunun oluştuğu ya da ‘oluşacağı kanaatine varıldığı’ veya Bölümlerce Genel Kurul tarafından karar alınmasının gerekli görüldüğü hâllerde Genel Kurul’u toplantıya çağırmak” yetkisi verilmişti.
Bu yöntemin Anayasa’ya aykırı olarak ‘bireysel başvuru ile yasa iptali’ yolunu açtığı halen tartışılıyor.
Ayrıca Başkan’ın yetkileri arasında, “Genel Kurulun ve gerektiğinde Bölümlerin gündemini belirlemek” de bulunuyor.
AYM kaynakları, tartışılan içtüzük değişikliğinde bile “dosyanın Genel Kurul’a getirilmesi” için ‘bölüm kararı’ gerektiğini; ancak üyelere dağıtılan karar taslağında, “Bölümün Genel Kurul’a gönderme kararı”olmadığını belirtiyor. Kaynaklar, Bölüm üyelerinin telefonla aranarak görüşlerinin alındığını kaydediyor.
10 Aralık 2014: Genel Kurul, bir üyenin emekli olması nedeniyle 16 üyeyle saat 9.30’da toplandı.
Yani, karar taslağını bir gün önce mesai saati bitiminde alan üyeler, sabah bu taslak üzerinde tartışmak zorunda kaldı.
Toplantıda, ‘Actio popularis’ tartışması yapıldı. Kavram, “kişinin, bireysel olarak zarar görmemesine rağmen, toplumun genel çıkarlarının ihlal edildiği iddiasıyla yargıya başvurma hakkı”nı ifade ediyor. Üyelerin çoğunluğu, AİHM ve AYM’nin önceki kararlarında ‘actio popularis’ başvuruları kabul etmediğini belirterek ‘ret’ yönünde görüş bildirdi.
Aynı gün akşam saatleri: Uzun tartışmalardan sonra 7’ye karşı 9 oyla ‘konu bakımından yetkisizlik’ gerekçesiyle ‘ret’ kararı verildi.
Karar henüz yayınlanmadı; ancak AYM kaynakları, Başkan Haşim Kılıç, Başkanvekilleri Serruh Kaleli ve Alparslan Altan ile üyeler Serdar Özgüldür, Recep Kömürcü, Osman Paksüt ve Erdal Tercan’ın“TBMM Soruşturma Komisyonu çalışmalarına ilişkin yayın yasağı kaldırılsın” yönünde oy kullandığını belirtiyorlar.
18 Aralık 2014: AYM, iki gazeteci ve iki akademisyenin başvurusunu yine Genel Kurul’da görüştü. Yine ‘kişi bakımından yetkisizlik’ gerekçesiyle ve yine 7’ye karşı 9 oyla ‘ret’ kararı verildi.
***
Görünen o ki, hem TBMM Soruşturma Komisyonu’nun ‘savcılık’ sıfatıyla görev yapması ve ‘soruşturmanın gizliliği’ ilkesi, hem de ‘actio popularis’ başvuruların ‘kişi ehliyeti bakımından yetkisizlik’ kararı gerektirdiğine dair AİHM ve AYM içtihatları, ‘ret’ kararının Bireysel Başvuru Birimi’nde verilebileceğini gösteriyor.
O halde başvurular neden ‘baraj’ başvurusu gibi tartışmalı bir yolla Genel Kurul’a taşındı?
7 üye bu açık içtihatlara rağmen hangi gerekçelerle ‘karşı oy’ kullandı?
Kararların gerekçesi ve karşı oylar yakında AYM tarafından yayınlanacak, göreceğiz.
Son söz;
AYM Başkanı Haşim Kılıç 13 Mart 2015’te emekli olacak. Bu tartışmalı açıklamalar, yöntemler ve kararların ‘yeni AYM başkanı kim olacak’ kulisleriyle ilgisi olduğu konuşuluyor.