Dakika 1... Kalecimiz Volkan, parmaklarının ucuyla, Marsilya golünü direkle birlikte kurtaran oldu. Eyvah dedim, dakika 1, Marsilya baskı kuruyor ve direklerle dans etmeye başlıyor.
İyi oynamadığımız bir süre içinde Fenerbahçe adına Caner’in golü Saracoğlu’nda toplumsal, kitlesel umut ışıklarını yakan oldu.
Top kayıpları yaptık maç boyunca. Özelikle, Alex’in attığı golde asist diye tabir edilen gol pası öncesi Mehmet Topuz’un 25-30 tane pas hatası vardı. Doğru düzgün tek bir iş yapıp orta yaptı; o da gol oldu.
Mehmet Topuz kardeşim çok iyi niyetli. Ama her nedense 20’de bir akıllı pas atan, asist yapan oluyor. Paslarının bir tanesi gol oluyorsa, bu eksik tarafını çalışarak tamamlaması lazım.
Ben önceki gün Manchester Unied maçını izledim. Oynayan taraf Galatasaray’dı. Kaybeden de onlardı. Üzüntülerimi ifade ettim. “İyi oynuyor, kaybediyor” dedim Galatasaray adına.
Dün Fenerbahçe çok iyi top oynamadı. Caner ilginç bir gol attı; ardından, ironi yapıyorum, Alex 1-5’lik kafa golüyle skor tabelasını bir kez daha değiştirdi.
Bu golden sonra Saracoğlu’ndaki 12. adam topluluğu “Alex, Alex” diye tempo tutuyor. Sonra bir bakıyorum, Aykut Kocaman Alex’i oyundan alıyor. Belki kendine göre haklı olabilir. Ama ben Alex hep kalsın isterim saha içinde. 2-0 önde gittiğin, skora gidebileceğin bir maçta, karambol pozisyon olur, duran top olur, penaltı olur. Belki bir gol daha araya sıkıştıran olurdu Alex. Ama Aykut fazla özen göstermeden skoru korumaya gidip çıkardı Alex’i. Ben Fenerbahçe’nin iyisine, kötüsüne nasıl oynadığına filan bakmıyorum artık. Bazı yöneticiler Şampiyonlar Ligi’ni, Avrupa Ligi’ni umursamıyor gibi ifadeler kullanıyorlar. Ama ben Fenerbahçe’nin eski bir futbolcusu ve kaptanı olarak, Avrupa’yı çok umursadığımızı söylerim. Milyonlarca dolar transfer paraları harcıyoruz, sonra sadece anneannemizin liginde oynuyoruz.
Alex çıktı, Fenerbahçe 2-0’ı koruyamadı. Bu eleme maçı değil, puan maçı. Grupta ilk maç. 3 puan alırsan, büyük keyifle yoluna devam edersin. Ama hiçbir teknik direktör, tribünden destek almış bir takım kaptanını kısa metraj görüntü vererek saha dışına almaz. Aykut’un o dakikalarda oyundan aldığı gibi.
Sonrası... Önce Valbuena ile 2-1... Bitime saniyeler kala da Ayew ile 2-2... Yedin baskıyı, yedin golü...
Bu skor, sana yakıştı mı Aykut?