İstanbul’da geçen hafta Aydos Ormanı’nın eteklerinde bir yangın çıktı. İstanbul Valiliği, yangına iki küçük çocuğun sebebiyet verdiğini açıkladı. Muhtemelen o iki çocuk da, mahalle abilerini korumak için özellikle seçilmiştir. Zira yangının çıktığı yer aslında orman değil. Ormanın bitip de evlerin başladığı bir nokta. Tamamı aynı kentten göç etmiş olan insanların oluşturduğu bir tür gettodan söz ediyorum. Dibine yerleştikleri o ormanlık arazide gençler uyuşturucu içiyor. Rahat hareket edebilmek için de belli noktalarda korunaklı alanlar yapıp orada geceliyorlar. Bir gün o ormanı yakacaklarını söylediğim bütün yetkililer ‘yanmadan yapabilecek bir şeyimiz yok’ deyip kestirip attılar. Şimdi yandı işte. Artık yapabilecek bir şey varsa yapsınlar lütfen.
Adnan Oktar için oyun bitti perde indi
Geçen sene Ağustos ayında bu sütunda yazdım. Dedim ki; “Adnan Oktar 400 yılla yargılanacak. Yanındakiler için de 35-40 yıldan az istemeyecekler.” Bunu elbette bilerek yazdım. Elimde bir veri olmadan yazmam mümkün mü? Ahlaksız örgüt bana etmediğini bırakmadı. Ne İngiliz ajanlığım kaldı ne bir şey. Ne oldu şimdi? 870 yıl istiyorlar. Hani ben İngilizler’in ağzıyla konuşup asimetrik psikolojik savaş yapıyordum. Benim yaptığım sadece, bu uçkur düşkünü sahte şeyhin yalanlarıyla büyülenmiş bir kaç kişiyi uykudan uyandırmaya çalışmaktı. Oysa bugün hâlâ bu İngiliz derin devleti masallarına inanan sınırlı zekada insanlar var. Bitti o film bitti. The End. İngiliz mingiliz yok. Yolun sonuna geldiniz. İçeridekiler için artık yapacak bir şey var mı, bilmiyorum. Ama en azından dışarıda hâlâ bu yapıya iltisaklı olanlar aklını başına toplasın derim. O tünelin sonunda ışık yok.
Mehmet Metiner’in Dengir Fırat mesajını görünce hissettiklerim
Dengir Mir Mehmet Fırat, hemşehrisi Mehmet Metiner’le çok uğraştı. Çok üzdü Metiner’i. Bir kısmı herkesin de gözü önünde oldu. Hep siyasetçilerin nasıl helalleşeceğini düşünmüşümdür. Öyle akıl almaz noktalara kadar gidiyor ki bazen işler, bakıp bakıp, ‘bu adam şimdi Hakk’a yürüse ne olacak’ diye düşünmeden edemem. Mehmet Metiner, vefatını öğrendiğinde Dengir Bey için çok içten bir taziye mesajı yazdı. Sanki adı konmamış bir helalleşmeydi. Dengir Bey’e Allah’tan rahmet diler, Metiner’i de saygıyla selamlarım.
Bu akşam için iki 15 Temmuz belgeseli öneriyorum
Bir gazeteci olarak Ali Ekber Karaçam, 15 Temmuz ihanetini gelecek nesillere taşımak adına elini taşın altına koyan üç beş kişiden biri.. Tamamen kendi imkanlarıyla belgesel çekti. Hatta bunun için oturduğu evi sattı.. İstanbul, Ankara ve Marmaris’te gerçekleştirilen belgesel çekimleri tam 480 gün sürdü.. Bu akşam CnnTurk’te 15 Temmuz’un Objektiflerini izleyeceğiz. Saat 22:45’te ise TRT 1’de Şebeke : İhanetin Kodları belgeseli yayınlanacak.. Ekipte 24 TV’deki haber koordinatörüm Ömer Özkök de var... Hem, etkin pişmanlıktan faydalanarak tüm bildiklerini anlatan ve mahrem yapının çökmesine vesile olan Emin kod adlı eski asker; hem de şifreleri birleştirerek, FETÖ’nün sır gibi sakladığı iletişim yöntemini ortaya çıkarmayı başaran polis memurları, yaşadıklarını anlatmış. Bu; bugüne kadar, Türk televizyonlarında yapılamayan bir şeydi…Bu akşam TRT 1’deki bu muhteşem belgeseli de merakla bekliyorum..