Aydın Doğan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık mektubunda dikkate değer tek cümle var. O cümlenin dışındakiler tipik 40 yıllık Aydın Doğan palavraları. 1979’da medya patronu olduğundan beri kullandığı aynı taktiklerle şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırıyor. Üzücü olan Aydın Doğan, Tayyip Erdoğan’a saldırırken varlığını Erdoğan’a borçlu bir yazarın da bu süreçte kellesini ortaya koymuş Ethem Sancak’a Aydın Doğan’ın talimatıyla çirkin bir dille saldırmasıdır.
Şimdi konumuza dönelim. Aydın Doğan’ın bu mektuptaki dikkate değer tek cümlesi Fethullahçı terör örgütünün Doğan’a verilen milyar dolarlık vergi cezasındaki aktif rolüdür. Doğan bu olayı ilk kez kamuoyuyla paylaşıyor. İlk kez Fethullahçı suç örgütünün kendisine de tezgâh kurduğunu ifade ediyor. Aydın Doğan Fethullah Gülen’i ilk kez doğrudan suçluyor. Peki o zaman bundan sonra Fethullahçı örgüt ile işbirliği yapan adamlarına dur diyecek mi? Hala FETÖ övgüsü yapan Doğan Medya elemanlarıyla dolu ortalık. Aydın Doğan’ın bizzat kendisine kumpas kurduğunu söylediği Fethullah Gülen çetesi ile bu ilişkiler tuhaf değil mi? Doğan Medya çalışanı olup aynı zamanda FETÖ’nün en pis işlerinde tetikçiliğini yapan Nazlı Ilıcak’la ilgili gerekeni yapacak mı? Doğan’ın Posta gazetesinde başyazar olup aynı zamanda FETÖ’nün kanalında program yapan ve FETÖ polisleriyle yakınlığı resmi belgelere geçen Candaş Tolga ile ilgili gerekeni yapacak mı? Peki ya Nazlı Ilıcak ve Taha Akyol patronları Doğan’ın Fethullah Gülen’i doğrudan hedef alan bu sözlerine ne diyor? Hani Fethullahçı örgüt sütten çıkmış ak kaşıktı? Hani kumpas iddiaları külliyen yalandı? Tayyip Erdoğan’ın azılı muhalifi Aydın Doğan bile artık Fethullah Gülen’e zalim kumpasçı diyor. Fethullah Gülen’den toplumun nerdeyse tamamı nefret ediyor. Aydın Doğan dahil hiç kimse çete lideri Fethullah Gülen’in yanında gözükmek istemiyor. Türkiye tarihinde hiç kimse Gülen kadar itibarsız, rezil bir duruma düşmemişti. Gülen’in çete medyasından rant yiyen yazarların hepsi de kendini rezil ediyor. Hepsi medeni ölüm halini yaşıyorlar ve bir an evvel o çete organlarından ayrılmazlarsa daha da beter günler yaşayacaklar...
Aydın Doğan’ın vergi cezasında Fethullahçı örgütün rolü meselesi önemli bir mevzu. Aydın Doğan’a vergi cezası olayını organize eden temel olarak 3 tane vergi müfettişidir. Bu üç ismin de Fethullahçı örgütün üyesi olduğu hükümet tarafından sonradan anlaşıldı ve 17 Aralık sonrası bu üç isim de tasfiye edildi. Doğan’ın büyük bir vergi cezası alması gerektiğini iddia eden bu üç müfettiş ilgili raporlarını dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a sundular. Unakıtan bu raporu adaletsiz buldu ve Aydın Doğan’a bu kadar cezanın adil olmadığını söyledi. Durumu Başbakan Erdoğan ile paylaştı. Tayyip Bey ise “Adalet neyi gerektiriyorsa onu yapın. Asla haksızlık yapmayın” diye talimat verdi. Bu raporun sunulduğu dönem ise tam da Hükümet ile Aydın Doğan’ın Hilton meselesinden kavga ettiği Eylül 2008 dönemiydi. Bu kavga haline rağmen Tayyip Erdoğan Aydın Doğan’a karşı adil davranıyordu. Bugün anlaşılıyor ki hükümet ile Aydın Doğan arası kavgayı fırsat bilen bu Fethullahçı örgüt Doğan Medyası’nı da tamamen yok etmek için bu operasyonu yapmış. Nitekim o dönem Zaman’ın yayınlarında sürekli Aydın Doğan’ın vergi cezası mevzusu büyütülüyordu. Bu haberler de Fethullahçı maliye ve medya arasındaki örgütsel ilişkiyi ispatlıyor. FETÖ Türk ordusunu mahvettiği gibi Doğan Medya’yı da yok etmeyi tasarlamıştı. Bugün ise Aydın Doğan’a yalakalık yapıyorlar. Doğan da FETÖ ile bağlarını bir türlü tam koparamıyor...
Biz olayı anlatmaya devam edelim... Dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Fethullahçı maliye örgütünün raporunu abartılı bulunca Fethullahçılar Unakıtan aleyhine kampanyaya başladılar. Unakıtan’ı yiyene kadar uğraştılar. Bu arada Unakıtan da teslim bayrağını çekti ve Fethullahçı müfettişlerin istediği astronomik rakam Mart 2009’da ilan edildi. Bütün bunlara rağmen Aydın Doğan Fethullahçı maliyenin istediği rakamı ödemedi. Çünkü Erdoğan bu rakamın adil sınırlara çekilmesi için inisiyatif koydu. Fethullahçılara kalsa bugün Aydın Doğan’ın Dinç Bilgin’den hiç farkı olmayacaktı. Yine Erdoğan’ın merhameti Aydın Bey’i kurtardı. Doğan ilan edilen vergi cezasının üçte bir kadarını ödedi. Fethullahçılar o astronomik rakamın tamamının ödenmesi ve Doğan’ın tamamen bitirilmesi için sürekli bastırdılar. Çünkü Ergenekon davasında Doğan’ın yayınları Fethullahçı örgütün planına çomak sokuyordu. Fethullahçıların kumpas sürecinde Aydın Bey’in de ticari itibarı yerle bir oldu. Bütün şirketlerinin değeri düştü. Sonuçta POAŞ gibi altın yumurtlayan tavuğu satmak ve medyasının da çok önemli kısmını elden çıkarmak zorunda kaldı. Olay budur...