Hürriyet gazetesinin sahibi Aydın Doğan’ın, “Hükümeti ben yıktım. Ben onları yıkmasaydım, onlar beni yıkacaklardı” cümlesini Yeni Şafak gazetesi sahibi Albayraklar’a söylediğini perşembe günü yazmıştım. Bir önceki yazıda da dönemin Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller’in “Doğan Medyası bana kumpas kurdu” demesi üzerine NTV canlı yayınına bağlanıp “İspatlasınlar kendimi Taksim meydanında asarım” diyen bir Aydın Doğan’a şahit olduğumuzu...
Dahası belgeleriyle ispatlandığı halde “asma, kesme” işlerine yönelmediğini de...
Yazmıştım.
Allah korusun Aydın Doğan’ın canına kastetmesini istiyor bir halimiz yok.
Allah ona müstehakını versin.
Lakin Aydın Doğan “kendimi asarım” kalıbını her fırsatta dile getiren, her fırsatta “ispatlayın kendimi asarım” tekerlemesinden bir türlü vazgeçmiş değil.
Bugünkü örneğimiz, Mehmet Ali Birand’ın vefatından yıllar önce CNN Türk televizyonunda dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile yaptığı 32. Gün programından.
32. Gün programına konuk olan Tantan “Özel bankalarla ilgili iddialar var. Dışbank da bunlar arasında” deyince programa telefonla katılan o dönem bankanın sahibi olan Aydın Doğan büyük tepki gösterdi ve olay ertesi günü şöyle haberleştirildi: “CNN Türk ekranında gazeteci Mehmet Ali Birand’ın hazırlayıp sunduğu 32. Gün programına katılan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, bankalar operasyonu ile ilgili, aralarında Dışbank’ın da bulunduğu bazı özel bankalarla ilgili raporlar bulunduğu yönündeki sözleri programın akışını değiştirdi. Alelacele canlı yayına bağlanan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CNN Türk’ün ortağı Aydın Doğan, ‘Dışbank’la ilgili raporu ortaya atsın, kendimi asarım’ dedi.”
Anlayacağınız yakın tarihimizde Aydın Doğan kendisinin “dokunulmaz” ya da layüsel olduğunu düşünüyordu.
Her fırsatta, “ispatlarsanız kendimi asarım” diyordu.
Acaba şimdi geldiğimiz noktada da sayın Aydın Doğan kendisinin eleştirildiği bir televizyona bağlanıp, “İspatlayın. İspatlarsanız kendimi Taksim meydanında asarım” der mi?
Zaten asmayacağına göre demesinde bir sakınca yok.
Öyle değil mi?
CHP’nin projesi imitasyon
Bu yazıyı size Antalya’dan yazıyorum.
Seçimin kıran kırana geçtiği şehirlerden biri burası. Anayasa gereği, Ulaştırma ve Habercilik Bakanlığı’ndan zorunlu olarak istifa etmiş olsa da Ak Parti’nin önemli icracı bakanlarından Lütfi Elvan buradan aday.
Lütfi Elvan ile Ülke TV ekranlarında da yayınlanan uzunca bir söyleşi yaptım.
O söyleşiden size aktarmak isteğimi bölüm ise CHP’nin “çılgın proje” olarak tanıttığı “Merkez Ülke Türkiye” projesine Lütfi Elvan’ın eleştirileri olacak.
Elvan, “CHP’nin sunumu bizim yıllardır Plan Bütçe Komisyonlarında, Bakanlar Kurulu’nda dahası her fırsatta milletimize anlattığımız ve aşama aşama hayata geçirdiğimiz projelerin kötü bir kopyası” dedi.
Ve 2011, 2012 yıllarında Plan Bütçe Komisyonu’nda...
2014 yılında 4’üncü Büyükelçiler Konferansı’nda...
2012 yılında ekonomi gazetecilerine yaptığı sunumlarda, CHP’nin bahsettiği projenin çok daha kapsamlısını açıkladıklarını söyledi.
“Merkez Ülke Türkiye” kavramının Ak Parti’ye ait olduğunu anlatan Elvan, “Türkiye geçiş değil, bir kavşak noktasıdır. Bugün ekonomide olduğu gibi artan ticaret hacmine paralel olarak taşımacılıkta gelinen nokta, artık kendi kabuğumuz içerisinde tek başına yaşayamayağımız gerçeğidir sözünü biz 2011 yılında söyledik” dedi.
Tarihi İpek Yolu’nu demir yolu ile yeniden hayata geçirmek için aşama aşama projeleri hayata geçirdiklerini de anlattı.
Dahası, “Avrupa ile Asya arasında bir köprü vazifesi gören ve çağlar boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yapan ülkemiz, dünyanın önemli üretim ve tüketim merkezlerinin tam ortasında bulunmaktadır. Bu konumuyla Türkiye, 24.5 trilyon dolarlık bir pazara giriş yapabilecek potansiyele sahipir” sözünü ben 2012 yılındaki seminerde söyledim diye de ekledi.
Lütfi Elvann CHP’nin 2035 yılında yapmayı vaat ettiği projesini, Ak Parti’nin geliştirdiği ve aşama aşama hayata geçirdiğini de sözlerine ekledi.
Antalya bıçak sırtında
Antalya’da Lütfi Elvan ile söyleşimizden sonra sokağa çıkma fırsatım da oldu.
Bu seçimin bana göre en belirgin yönü belirsizliği!
HDP barajı aşacak mı, Ak Parti tek başına iktidar olacak mı?
Gibi sorular Antalya’da da bolca soruluyor.
Ak Parti ve CHP’nin yanı sıra MHP’nin alacağı oy da merak konusu. Zira mevcutta 5,5,3 şeklindeki milletvekili denklemi her an bir artı ya da bir eksi şeklinde olabilir tedirginliği tüm partilerde var. Hele HDP’nin barajı aşması durumunda Antalya’dan bir vekil çıkarır mı sorusu var ki işte bu sorunun cevabı çok daha kışkırtıcı!