Aydın Doğan medyasında hiç düzgün bir şeyler olmaz mı diye soranlara;
“Olunca memnuniyetle yazarım” diye cevap verebilirim.
İşte iki olumlu olayı size aktarayım.
Birinci Rauf Tamer’in seçim yazısı.
Nihayet Doğan medyasında da bir sanki CHP ilçe başkanının kaleminden çıkmış gibi olmayan bir seçim yazısı yayımlandı.
Posta gazetesi yazarı Rauf Tamer, muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı ağır hezimeti unutturmak için uydurduğu bahanelere tepki gösterdi. Tamer 'Ah bu sandık' başlıklı köşe yazısında muhalefetin 'seçime katılım düşüktü' bahanesi için 'Biz sizi yüksek katılımlı seçimlerde de gördük' diyerek CHP yöneticilerine ‘kral çıplak’ dedi.
Bu Doğan medyasında yayımlanan yazı beni sevindirdi.
Bir Doğan Medya yazarı bu seçimi kaybedeni eleştirirken bile Tayyip Erdoğan’ı hedef göstermeden bir yazı kaleme alabildi.
Rauf Tamer’in yazdığı yazının altına imzamı atarım.
İkinci olumlu gelişme ise CNN Türk'ün özür dilemesidir.
CNN Türk'ün internet sitesinin, Ahmet Davutoğlu'nu eleştirmek isterken büyük bir nezaketsizliğe imza attığını ortaya koyanSTARGAZETE.COM'un özel haberi büyük bir yankı yarattı.
CNN Türk'ün internet sitesi, Ahmet Davutoğlu'nu eleştirmek isterken büyük bir nezaketizliğe imza atmış ve Atilla Taş'ın ‘Asıl Ahmet Davutoğlu Başbakan olursa s...k’ küfürlü tweetini manşetten yayınlamıştı. Site, gelen tepkiler üzerine söz konusu tweeti silmişti. STARGAZETE.COM'un gündeme getirdiği konuyla ilgili olarak CNN TÜRK, Ahmet Davutoğlu’undan özür diledi.
Bu davranış medyamız adına örnek oldu.
Burada üzüntü veren konu ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yenilmişlik psikolojisiyle gözleri kararan Doğan medyasının Atilla Taş gibi söylediği bir şarkıdan dolayı ‘Ham Çökelek’ olarak anılan birinin yazdığı hakaretleri kendine referans yapmaktan çekinmemesi.
Oysa ‘Ham Çökelek Atilla’ya ihtiyaçları yok. Aynı uslup ile her gün yazı yazan program yapan birçok ham çökelek Doğan medyasında zaten var.
Tayyip Erdoğan'a etmedik hakaret, söylemedik söz bırakmadılar.
Ne kadar güzel işler yaparsa yapsın hep ‘ama…’ ile başlayan cümlelerle uzun uzun Tayyip Erdoğan'ın diktatör olduğunu yazıp durdular.
Havaalanı sayısını iki katına çıkarttı, uçakla yolculuğu otobüs yolculuğuna çevirdi.
Ama Erdoğan .....
IMF'ye dış borcu sıfırladı, borç veren ülke haline getirdi
Ama Erdoğan ...
Sağlıkta devrim yaptı tüm özel hastahanelerini vatandaşa açtı, kuyrukta ölen hastalar, beş yıldız konforunda özel hastahanelerde ameliyat oldu
Ama Erdoğan...
Hızlı tren, double yollar, Marmaray ile ulaşımda hayal bile edilemeyen projeleri yaptı.
Ama Erdoğan, despot… ama Erdoğan diktatör...
Ama Erdoğan, ama Erdoğan…
Doğan medyası kalemşorları Ham Çökelek Atilla’ya rahmet okutacak şekilde her gün saldırıp durdu.
Urlalı Ertuğrul Özkök, Mehmet Yakup, Diz Çökmeyen Zeybek Yılmaz Özdil, Nişantaşılı Ahmet Hakan sadece akla gelen ilk ham çökelekler.
Tüm gazetelerinde nerdeyse her köşede Ham Çökelek Atilla’ya rahmet okutan yazılar yazan Ham Çökelekler dolu Doğan medyasında.
Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun mantığı ile, ne ülke çıkarı, ne halkın faydası önemli…Gerekirse ayaklanma olsun Taksim'den başlayarak tüm ülke ateş yerine dönsün, gerekirse darbe olsun yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin.
Her seçim öncesi, seçim sonrası adeta bir CHP ilçe başkanı gibi CHP'yi halka şirin göstermek için kırk takla atıp, aralıksız Tayyip Erdoğan ve AK Parti'yi karalıyor bu ham çökelekler.
CHP kaybedince yas tutuyorlar hatta başını alıp gidecek kadar hüzünleniyorlar, CHP'nin iktidar olması için reçeteler hazırlıyor, genel başkan aramaya başlıyorlar.
Yılmaz Özdil'in yazdığı ‘Tıpış Tıpış’ başlıklı yazısını okuyanınız oldu mu. Zamanınız olursa bir açın bakın. Sanki CHP ilçe toplantısında seçim değerlendirmesi yapan parti militanları gibi yazmış.
Özdil, yazısında " Israrla haykırıyorum... TSK’ya kurulan kumpas, CHP’ye de kuruldu. Yeni CHP’nin başına paraşütle indirilenlerin amacı, partiyi partisizleştirip, bop eşbaşkanı zihniyetini olabildiğince iktidarda tutmaktır. CHP’yi geri almadan, Türkiye Cumhuriyeti’ni geri alabilmek mümkün değildir" diyor.
Birgül Güler Ayman'nın Diz Çökmeyen Zeybek Özdil'den ders alması gerek.
Sizce bu satırlar bir gazetecinin yazacağı cümleler mi?
CHP adına AK Parti'ye karşı Kurtuluş Savaşı başlatan biri tarafsız, özgür bir gazeteci olabilir mi?
Bu arkadaş Ham Çökelek Atilla'dan beter değil de nedir? Bu sadece bir yazısı her yazısı böyle saçmalıklarda dolu değil mi?
Peki, Ertuğrul Özkök'ü okudunuz mu?
Özkök yazısında "Benden tavsiye, kaçın kurtulun
KENDİNİZİ yorgun hissediyorsunuz değil mi?..
Bir tür bitkinlik ümüğünüzü sıkmış bırakmıyor.
Görmek istemiyorsunuz, duymak istemiyorsunuz, okumak istemiyorsunuz...
Çok iyi anlıyorum.
Çünkü ben de öyleyim.
***
Teşhisi şu...
Seçim yorgunluğu... Atipik kaybetmişlik sendromu...
Merak etmeyin, tedavisi de kolay... Üç hafta siyasi detoks " diyor!
Kendisini seçimin kaybedeni ilan etmiş.
Ne CHP ne MHP ne de Ekmeleddin İhsanoğlu kaybettiğini kabul etmiyor!
Ama Ertuğrul Özkök, kaybetmenin hüznü ile gidip kurtulmak istediğini yazıyor.
Sanki çatıyı o kurdu, İhsanoğlu’nun yerine seçime o girdi.
Bu yazıyı nasıl bir kafa ile ne hissederek yazdı bilmiyorum ama psikolojisi Muharrem İnce'den beter.
Bu sadece iki örnek, girin Doğan medya gazetelerinin arşivlerine bakın.
Her gün neredeyse her köşede bir ham çökelek ile karşılaşırsınız.
CNN Türk yaptığı haberde tweetini kullandığı ham çökelek Atilla için özür diledi, bu taktir edilecek bir hareket.
Peki Doğan medyasında her gün hakaret eden ham çökelekleri ne yapacağız?