Yılın iki yaralı büyüğünün maçta da lig yarışında da hedefleri birbirlerini geçmekti. Üçüncülük kovalıyorlardı.
İkisi de kâğıt üzerinde güçlüydü. Ne var ki Trabzonspor son 5 lig maçında kazanamamıştı. Beşiktaş son 13 maçında 2 kez kazanmış bir takımdı! Bu, iki aylık bir sürede olmuştu! İlk kazandığı maçtan ‘bir ay-6 maç’ sonra ikincisini kazandı ve onun da üstünden ‘bir ay-5 maç’ daha geçmiş durumdaydı... Galibiyete bu derece uzak kalmış bir takım bir maça nasıl bir inanç yükü ile asılırdı?
Gol yiyene değin asılamadı zaten. Kendi alanında kaldı, oyunu zorlayamadı. Bir hücum planı yoktu. Çıkarken tedirgin olduğu için çok top kaybı yaptı. Sağda önündeki Quaresma’dan yardım alamayan Ekrem, Olcan’a geniş hücum yolları açtı! Solda da İsmail, Volkan’a etkili olamadı. Serkan-Volkan ikilisi birbirlerine iyi destek olarak Beşiktaş’ın solunu hırpaladılar. Burak’ın yokluğunda hücum sıkıntısı çekmedi Trabzonspor. Halil’in sağa sola hareketlenmesiyle açtığı alanlara iki hızlı adamı Volkan ve Olcan’ı göndermenin, onlara top atmanın denemelerini yaptı. Kenarları iyi kullandı.
Trabzonspor’un önde basması, tempolu oynaması ve bir oyun ilkesi olması, Beşiktaş’ın bunlara karşı önemli bir silahının bulunmaması ilk yarının özetiydi. Fenerbahçe geçen hafta Trabzon’un hızı ve öndeki baskı arzusunu kırmak için daha tempolu ve baskılı bir oyunu uygulamış ve kendini giderek artan bir biçimde kabul ettirmişti. Beşiktaş’ta bu hamleyi yapacak ne inanç ne plan gücü vardı. Havutçu ikinci yarıya pasif kalan Necip’in yerine Veli ile başlayarak hızlanmayı denedi. Bununla orta alan direncini biraz artırdı ve net bir canlanma gösterdi. Trabzonspor da yorgunluğa düşünce oyunda denge kuruldu ve karşılıklı pozisyonlar üretildi. Beşiktaş iki net gol kaçırdı, Trabzon ikinci net pozisyonunu gol yaptı. Bundan sonrasında Trabzon skoru korumanın çabasını savunmayı sağlam tutarak gösterdi. Beşiktaş iki hücum oyuncusunu değiştirerek hızını biraz daha yükseltip gol arayışına girişti. İçinde bulunulan duruma göre hamlesi yerinde idi, ancak takımın yerleşmiş bir oyun karakteri olmadığı için, gereken uyumu gösterip aranılan üstünlüğe ulaşamadı. Beşiktaş galibiyet aralığı bu kez gene altı oldu ama süre bir ayı da geçti!