İnşallah Ayasofya Camii bugün yarın açılacak.
Mesele, Fatih’in emanetine sahip çıkmanın çok ötesinde manalar içeriyor.
Bu konuda 30 yıl önceki yazımı hatırlatmak istiyorum.
Başlığı ile aynen yayınlıyorum:
“KİLİTLERİN SEMBOLÜ AYASOFYA
Türkiye, bir dönemin “biz yaptık oldu” zihniyetinin sıkıntılarını yaşıyor.
Ayasofya cami iken 1934’te müze haline getiriliyor.
Niçin?
Biz 56 yıl önce kime yenildik ki, Ayasofya Cami’ni kaybettik?
Acaba Ayasofya gibi başka bedeller de mi ödedik?
Ayasofya 56 yıl önce cami olmaktan çıkarıldıysa, millet olarak bunu önleyecek idraki ve imanı, o dönemde sinelerimizde bulamadığımız içindir.
Biz o gün Ayasofya’ya lâyık olabilseydik, onun, Fatih’in emaneti olarak taşıdığı değeri bilseydik Ayasofya müze olur muydu?
Yine halkın hür iradesiyle seçtiği bir hükümet olsaydı bu karar alınabilir miydi, Ayasofya müze olur muydu?
Ayasofya Fethin sembolüdür. Fatih’in Bizans’a sunduğu insanlık, adalet ve hoşgörünün sembolüdür.
Bizi bazıları niçin anlamıyorlar!
Biz, Sultanahmet’in yanında bir cami daha olsun demiyoruz.
Biz, turizm gelirlerinin düşmesi için de çalışmıyoruz.
Biz, bizim olanı geri istiyoruz…
Biz, tarihimizden, inancımızdan, kültürümüzden, milli haysiyetimizden, devlet onurumuzdan koparılanları geri istiyoruz.
Biz, içinde yüzyıllardır Allah’a ibadet edilen, minarelerinden ezanlar yükselen camiimizin müze yapılması kararının ardındaki, kendimizi inkârı sorguluyoruz/kınıyoruz.
Ayasofya’nın, sırf “dejenere olduğumuzun belgesidir” diye Erovizyon şarkı yarışması tanıtım programında set yapılmasına isyan ediyoruz. Yunanistan’ın bile kınadığı bu tahrike, kimlerin izin verdiğini, bunların hangi gizli mahfillerde görüşüldüğünü merak ediyoruz.
Yoksa Ayasofya 1934’te müze yapıldı diye susmamız mı gerekiyor. O yıllardaki her kararı, her icraatı alkışlamamız mı gerekiyor?
Ayasofya konusunda bizden, başka dinlere ve kültürlere toleransla bakmamız isteniyor.
Pekiyi, o tolerans, Müslümanlara neden gösterilmiyor?
Namaz alay konusu. Sakal alay konusu. Başörtüsü çağdışı ilan ediliyor… Ahiret inancımız alay konusu… Müslüman’ı rencide eden, horlayan filmler, tiyatro eserleri, haberler, iğrenç karalamalar, bitmeyen saldırılar neyin nesi?
İşte böyle bir ortamda Ayasofya bizim onur meselemizdir.
Ayasofya açılmadıkça Türkiye’de inancın önündeki duvarlar yıkılamaz.
Ayasofya, bu haliyle hürriyetlerimizin önündeki engellerin sembolüdür.
Ayasofya bu haliyle, Türkiye’nin bağımsızlığı üzerinde bir koyu gölgedir.
Artık “fakat Amerika ne der, Batı ne der?” tereddütleri bu ülkenin üzerinden kaldırılmalıdır.
Ayasofya’yı açarsanız aziz milletimizi sevindirirsiniz…”
Evet, 30 yıl önce bu yazdıklarıma tek kelime ilave etmiyorum.