Münih toplantısına katılan Batılı liderlerin beyanlarına bakılınca, Rusya "tehdidi" başlıklı çerçevesinin genişletildiğini görüyoruz.
Ukrayna ile savaşta cephe muharebelerini kendi lehine dönüştürebilen Rusya'nın, halen gündem oluşturduğunu, Avrupa'nın esas mevzusu haline getirildiğine tarihi arka plan ile bakmak şarttır.
Putin üzerine "şeytanlaştırma" gayretinin esas gayesini, Batı'nın nihai hedefine göre anlamak gerekiyor.
Putin uzun zamandan beri Ukrayna sürecinin üç merhaleli olacağına dair çeşitli röportajlarında işaretler veriyordu.
Anlaşılan Putin hesabında yanılmamış...
KREMLİN!
Ukrayna sürecinin Polonya ve Baltık ülkeleri ile devam edeceğini ilk günlerden işaret ediyordu.
Üzerine bu sürecin 3'üncü merhalesinde Avrupa'nın esas ana aktörlerinden Almanya ve Fransa'nın da devreye açıktan gireceğini öngörüyordu.
Münih toplantısı, Kremlin hesaplarını doğruluyor oldu.
Avrupa ile Rusya'yı karşı karşıya getirmek fikri kime ait?
Tabii cevabını bildiğimiz retorik bir sorudur bu.
ABD ile İngiltere ittifakı, tek renkli ittifak değildir. Orta vadede bu çok renkliliği açıktan göreceğiz zannımca.
Rusya neden Ukrayna'daki savaşını zamana yaydığını şimdi daha net anlıyoruz.
Rusya kendisini yormak isteyen rakiplerinin de yorulmasını sağlamak istedi. Galiba bunu da başardı...
Avrupa'yı Rusya ile korkutmak ve bunu hissettirir noktaya getirmek ise, olayın göründüğünden vahim duruma sokma gayretidir. ABD ve İngiltere için Rusya'nın bu durumu hayal kırıklığıdır.
Çünkü ABD merkezli algı aparatları, Rusya'nın savaşın başlamasından az zaman sonra çökeceğini ön görmekteydi.
Hesaplar gerçeği yansıtmadı. Evet, Rusya ciddi sorunlar yaşıyor ama bu ABD'nin beklediği kadar güçsüz olmadığını da aynı Batı ittifakına göstermiş oldu.
Rusya'nın Avrupa üzerine yürümeyeceği bu kadar açıkken, neden halen Rusya ile Avrupa korkutuluyor.
ABD ve İngiltere ısrarla Almanya ile Rusya'yı neden yeniden karşı karşıya getirmek peşinde.
Avrupa kamuoylarındaki değişen değerler dizisi, bunun nedeni olabilir mi?
Rusya'da seçimlere az kaldı...
Böyle bir süreç içinde hapishanede vefat eden Putin muhalifi siyasi figür Navalny'in ölümü dâhil, "Tüm olanları Putin yaptırdı..." olarak gösterilmesi de, tesadüf değil.
ABD ısrarla Rusya'nın çıkmaza girmesini arzu ediyor. Çünkü bu süreçten ABD'nin kendi içindeki dengeleri de yerinden oynattı.
ABD seçimleri ve başkanın kim olacağı, seyrin rengini belirleyeceği açıktır.
Bu durumda konsolide konusu ABD toplumu için de geçerli bir gerekliliktir.
Batı hep dış tehdit konusunda konsolide olmuştur. Avrupa tarihine baktığımızda "düşman" olmayınca "düşman" icat etmenin gerekli olduğunu görüyoruz.
Aksi takdirde Avrupa, kendi içindeki bitmeyen hesaplaşmalara yeniden gebe olacağı aşikârdır.
ABD-Çin rekabeti açık sıcak çatışmaya geçmeden, dünyayı Rusya ve Avrupa arasındaki soğuk savaşla meşgul etmek; Amerikan stratejileri için geçerli akçedir.
Putin bu savaş "Batı ile Rusya" arasındadır. Bizim savaşımız, Ukrayna ile değil..." derken, haklı olduğunu her geçen gün meydana çıkan yeni siyasi durum teyit ediyor.
"Rusya'nın Avrupa'ya savaş açacağı teorisi" her geçen gün geçerli bir argüman olarak pişiren ABD-İngiltere ittifakı için, asıl mesele dünya paylaşımıdır.
Yani Ukrayna gibi Avrupa'yı da kullanışlı koz olarak görmeleri fikir olarak yeni değil, ama bu durumun yeni siyasi tablo oluşturacağı açıktır.