Almanya'da gerçekleşen NATO'nun hava tatbikatını dikkatle takip ediyoruz. Air Defender 23 tatbikatına 25 ülkeden 10.000 personel katılıyor. Türkiye'nin çok sınırlı sayıda katkı vermesi ise dikkat çekici.
Avrupa'nın güvenliğinde ABD'nin etkisinin arttığına tanık olduk geçtiğimiz yıllarda. Genişleme stratejisi yıllar içinde Doğu Avrupa ve Baltık Denizi çevresinde gerçekleşen ve Rusya'yla burun buruna gelen NATO'nun son adımı Ukrayna'yı dahil etmekti.
Türkiye'nin 3 F16 uçağı ve 56 personelle katılması Batı'da da dikkat çekmiş olmalı ki son yıllarda yaşananların unutulmadığını bize gösteriyor. Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliğindeki stratejik önemini görmeyen Biden ABD'si bu durumun sorumlusu.
F35 projesine mali katkı vermemize rağmen projeden çıkarılmamız sanırım kötü komşu ev sahibi yapar sözü gibi bizi kamçıladı. Bu projeler çok uzun soluklu ve yüksek teknoloji istiyor tabii ki ancak hiçbir şey imkânsız değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Mayıs sonrası kurduğu kabine etrafımızda olup bitenlere bir hazırlık kabinesi gibi algılanmakta.
Ukrayna savaşının çok uzun yıllar süreceğini görmekteyiz. Savaşın genişleme sahasında namzet bölge ise Doğu Avrupa.
ABD'nin yükselen yıldızı Polonya'nın askeri harcamalarını artırması ve askeri personel sayısındaki artış dikkat çekici.
Avrupa'da gidişata direnecek ülke kalmadı. Savaş enerji maliyetlerini artırdı. Yakın gelecekte üretim üsleri kıtayı terk edecektir.
Almanya'nın bugün yaşadıklarını anlamak için Doğu Politikasının (Ostpolitik) mimarı Willy Brandt'ın hayatını okumak şart. Mevcut koşullarda Berlin siyasetindeki sıkışmadan aşırı sağ yararlanabilir ve yeni problemler ülkeyi sarabilir. Enerji krizinin ve savaşın yansıması Almanya'da daha çok hissedilecek.
Bugünlerde Polonya'da Ukraynalı göçmenlere karşı sertleşen hava Almanya'da da kendisini gösterecektir. Kira ve enflasyon artışının faturası savaşın müsebbiplerine değil mağdurlarına çıkartılıyor. Tıpkı bizdeki durum gibi.
Deniz Altında Kaybolan Hayatlar
Ege'de yaşanan facia dünya gündeminde hızlıca geçiştirildi. Libya'dan yola çıkan feribot Yunanistan'ın güneyinde alabora oldu. Yunan hükümeti geçtiğimiz yıllarda mültecilere işkence yapmakla meşgul. Batan feribotta yüzlerce insan öldü. Atina sokaklarında protesto yürüyüşü yapan Yunan solu olaylara sebep olan hükümeti ve AB yöneticilerini protesto ettiler. Türkiye solu ise Suriyeli sığınmacı karşıtlığıyla övünüyor ne yazık ki.
Atlas Okyanusu'nun derinliklerinde 1912 yılında batan meşhur Titanik batığına turistik gezi düzenlerken kaybolan denizaltıyı arama çalışmaları sürüyor. Zenginlerin denizaltı ile katıldıkları bu turlar sanırım epeyce pahalı.
Dünyanın sayılı zenginlerinin ismi geçiyor basında. Oksijeni azalan denizaltı için dünya seferber oldu. Haber kanalları canlı yayınlara geçti.
Bir yanda mülteciler bir yanda zenginler, denizin derinliklerinde yaşam savaşı veriyor.