Trabzonspor maça öyle bir başladı ki ben dahil şaşırmayan sporseverin olduğunu düşünmüyorum. Erken gelen gol futbolculara öyle bir moral verdi ki, gözlerime inanamadım. Her atılan topta, her ikili mücadelede öncelikle hamle yapan, her kes herkese yardıma koşan bir futbolcular topluluğunu seyretmekten zevk duydum.
Zokora bile oynamak için inanılmaz keyifliydi ama ilk yarının açık farkla önde bitirilmesinin sebebi Trabzonspor’un savunmayı önde yapmasıydı. Bu da Olcan ve Yusuf’la zirve yaptı. Henrique’de ayak uydurunca çok net bir üstünlük ortaya çıktı. Bu senenin en faydalı transferinin Özer olduğunu ve Özer’in daha da iyi olacağını tahmin ediyorum.
Bazı yorumcular Trabzonspor çok kolay pozisyon buldu gibi çok yanlış tabirler kullanıyor. Trabzonspor’un attığı gollerin son vuruşları kolaymış gibi gözükebilir ama anlayan gözler pozisyonların kurgulanmasının ne kadar kusursuz olduğunu da anlar.
Moral rüzgarını arkasına alan Trabzonspor ikinci yarıda aynı tempoda devam etti. İlk dakika kaçırılan pozisyon devamında dördüncü gol geldi.
Şampiyon takım oyuncuların birbirini tanıması ile ortaya çıkar. İşte Hami savunma tertibini değiştirmeyerek iyi bir iş yapmıştır.
Trabzonspor girdiği pozisyonlarda daha dikkatli olsaydı tarihi fark olması işten bile değildi.
Maşallah Onur!!! Maşallah Olcan!! Aferin Yusuf ve geliyor Özer. Başarılı oyuncu Özer nihayet doğru kulübü buldu. Hem kendi hem de Trabzonspor karlı çıkacaktır. Özer’in yaptığı yanlış tercihlerin ne kadar sene kaybettirdiği ortada.. Yeni yetişmeye çalışan futbolculara inşallah örnek olur. Yeni piyasaya çıkmaya başlayan futbolcu adaylarının kendileri için hangi camianın doğru olduğunu Burak, Selçuk ve Özer örneği ile anlarlar inşallah.
Bu maç şunu göstermiştir; Trabzonspor camiası büyük camiadır. Dört büyükten biridir ama farklı özellikleri olan bir camiadır. Başkalarının ne dediği önemli değildir. Lafla peynir gemisi yürümez. Doğru zamanda doğru galibiyet Avrupa yolunu açmıştır.