Bazen anlamsızlıkların altını kalın kalın çizmek gerekir. Diyarbakır’da yol kesip, kimlik kontrolü yapan PKK sempatizanları mesela...
Örgüt adına sözde kimlik kontrolü yapıyorlar ama istedikleri kimlik bir yandan düşman belledikleri kimlik Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği kimlikler. Komik değil traji komik bir durum bu...
***
Başka saçmalıklar da var... Kimi herkese açık olan sosyal medya hesaplarından uyarı yapıyor.
Kimi WhatsApp gibi özel kanallardan. Neymiş, kendi güvenliğimiz için metro ve Avm’lerden uzak durmamız gerekiyormuş.
Cuma günü izne çıkan bir arkadaşım “Tunus’taki gibi sahil şeridini hedef alan bir saldırı olur mu sence?” diye sordu.
Hadi git işine dedim, baktım ciddi, uzun uzadıya rahat olması gerektiğini anlattım.
***
Terör neden insan öldürür diye hiç düşündünüz mü? Öldürülenler çoğu zaman seçilmiş hedefler değildir aslında.
O masum insanlar öldürülür zira terör öldürdükleri sayesinde ölmeyen herkeste korku ve dehşet duygusu yaratmayı amaçlar.
Herkese açık ya da kapalı kanallarda metro, Avm’lere gitmeyin uyarısı yapanlar var ya, aslında hiç farkında olmadan terörün ekmeğine yağ sürüyorlar.
***
Cuma günü bizim gazeten binasında, yemekhanenin hemen yakınına bir bomba koydular. O bomba patlasaydı ne olurdu diye düşünüyorum.
Bir sürü masum insan ölecekti, bu ülkenin masum ölüler listesine eklenen onlarca isim olacaktı.
Peki Star Gazetesi saldırıya uğradı diye yayın politikası mı değiştirecekti, elbette hayır... Sonuçta kesin bir geçek var:
İnsan ya yaşamı savunur ya da ölümü... Masumları öldürerek başka yaşam hakları savunulamaz...