Başakşehir, Fenerbahçe deplasmanına mutlaka kazanmak için çıkmış gibiydi. Ama Fenerbahçe’nin kendi sahasında uzun zamandır yenilmez olduğunu unutmuş oldu. Abdullah Avcı, özellikle Fenerbahçe’nin Gökhan Gönül ve Caner’in gireceği pozisyonlara önlem alamamıştı. Fenerbahçe’nin bu iki kanat oyuncusu, sağlı-sollu akınlar geliştirerek Abdullah Avcı’nın Başakşehir takımına olağanüstü baskı kurdular. Emre Belözoğlu’nun orta sahadaki patronluk anlayışı, Alper Potuk’un bireysel yeteneklerini top ayağındayken dikine kullanışı mükemmele yakınken Caner’in geliştirmiş olduğu bir akında ise Kuyt’ın kafa golüyle Fenerbahçe öne geçmiş oldu.
Başakşehir, Fenerbahçe kalecisi Volkan’ı rahatsız edecek en ufak bir pozisyona giremedi. Bu kadar verimsiz, sonuçtan uzak ve pas yüzdesi zayıf gözüken Başakşehir’i belki de bu sezon ilk kez bu kadar anlamsız gördük. Fenerbahçe istediği gibi futbolu yönlendirendi. Savunma anlayışında Egemen ve Bekir’in ortaya koymuş oldukları futbol, olabildiğince iyiye yakındı.
Alper Potuk, ikinci yarının hemen başında çok şık bir golle Fenerbahçe’yi rahatlatmış gözüktü. Sow ise yakalamış olduğu 1-2 adet pozisyonu değerlendiremeyip, gol kaçırdı. Fazla topla oynayan Fenerbahçe, fazla korner atan Fenerbahçe dolaysıyla kazanan da Fenerbahçe oldu...
Fenerbahçe yeni yılın çok iddialı Başakşehir karşısında iyiye yakın futbol sergileyerek, 3 puanı alıp, zirve yarışına emin adımlarla koşmaya başladı. Ortaya konan futbol aman aman çok iyi değil, çünkü Başakşehir beklenen düzeyde olmayınca Fenerbahçe’ye kolay teslim oldu.
Hakem Fırat Aydınus, bana göre maçın farklı bir starıydı. Vermiş olduğu kararlar, zaman zaman yerli yerindeydi. Her hakemin ufak-tefek hataları olduğu gibi biz de Aydınus’a bu maçta hoşgorülü olmayı düşünüyoruz. Dolaysıyla normal bir lig maçını kazanan Fenerbahçe oldu.