Büyük hayal kırıklıklarının Milli Takımını sadece 144 biletli seyirci izlemeye gelince başındaki acemiler ordusu önce rezil olmayalim diye kapıları açtırdı. Kapılar açıldı ama bu kez de UEFA’nın cezasını hatırlayıp maçı anlatan spikere “İlk yarıda birden stat seyirci dolduğunda kapılar açıldı demiştiniz ya, o ifade bizi zora sokar. En iyisi Türk seyircisinin maçtan haberi yoktu, hem modern insanlarız biz maçlara tam saatinde biraz geç geliriz biz” demiş olacaklar ki, bu kez spiker ağız değiştirdi. Bu kandırmaca ile başlayan yorumlar aslında ne iyi bir takımımız var da biz kıymetini bilmiyoruza kadar vardı.
As kadrosundan yoksun çıktığı ilk yarıda Türkiye’den iki gol yiyen Gana, nasıl iyi bir hocaya sahip olduğunu oyuna ikinci yarıda aldığı Gyan’ın attığı iki golle ispatlamış oldu. Şike sürecinde, sürecin aktörlerinin de yardımı ile Milli Takım koltuğunu kapmayı başaran Abdullah Avcı, matematik bilmeyebilir ama büyük bir marifetle (!) dünya 58. si yaptığı takımının dünya 24. sünü yenemeyeceğini acı bir tecrübe ile öğrendi.
O koltuk sayın Avcı’ya çok büyük geldi kesin ama aportta yerine gelmek için bekleyenleri bildiğimden gönül rahatlığıyla “Avcı gitsin” diyemiyorum.
Trabzonspor’un forveti kim?
Trabzonspor cephesinde ise değişen bir şey yok. Başkanı iliklerine kadar siyasete soyundu sadece o kadar. Forvet transferi ise, transferleri yapanların iş planları neye elverirse o zaman ve o parayla adam alınacağından sır özelliğini koruyor. Avusturya Milli Takımının forveti ise elde değerlendirilmeyi bekliyor.
Batuhan’dan yıldız çıkartma projesi hele tamamen suya düşsün elbet ona da sarılacak zaman gelir. Mustafa Hocam; Janko varken forvet aramanız elinizde pırlanta varken altın avına çıkmaya benziyor bilesiniz.