Ligin ikinci yarısı başlarken takımların devre arasını nasıl geçirdikleri ve lige nasıl bir başlangıç yapacakları merak konusuydu. İlk yarıyı lider bitiren Beşiktaş ikinci yarıdaki iki maçında da hava muhalefetine yakalandı. Bu hafta sonu da Süper Lig’de maçların olmadığını düşünürsek siyah-beyazlı takım ilk yarının son maçının ardından tam 7 hafta geçtikten sonra Süper Lig’de müsabaka yapabilecek. Bu durumun Beşiktaş takımını çok da olumlu yönde etkileyeceğini düşünmüyorum.
3 büyük takım içerisinde 2. yarıya en iyi başlangıç yapan, hakemlerin lehine penaltı verme yarışına girdikleri Fenerbahçe oldu. Sarı-lacivertli takımın en önemli özelliği kolay gol yememesi ve Mehmet Topal ile Josef gibi savunma yönü ağır basan orta alan oyuncuları ile gol yeme yüzdesinin düşmesi. Fenerbahçe’nin en önemli eksiği ise lider özelliklere sahip Sneijder gibi, Sosa gibi hücum yönü güçlü ve oyunun sıkıştığı anlarda oyunu açacak ve sonucu değiştirecek bir orta alan oyuncusunun bulunmaması. Kaleciden, hücum oyuncularına kadar her mevki için kaliteli alternatif oyuncuların bulunması, Fenerbahçe’nin en büyük avantajı.
Galatasaray takımı ise taraftarları için hayal kırıklığı olmaya devam ediyor. İlk yarının ortalarında Hamza Hamzaoğlu’nun gönderilip, artık teknik direktörlük adına yapacağı pek bir şey kalmayan Mustafa Denizli’nin kurtarıcı olarak takımın başına getirilmesi, yönetim adına çok büyük bir hataydı ve Galatasaray’daki kötü gidişatı hızlandırdı.
2. yarının ilk haftasını hakemin verdiği ucuz penaltı kararları ile galibiyetle kapatan sarı-kırmızılı takım Kasımpaşa’dan yapılan Donk transferine rağmen takım olma yolunda bir mesafe alamadı ve geçtiğimiz hafta ligin alt sıralarında yer alan Osmanlıspor önünde hak ettiği bir mağlubiyet alarak Süper Lig’deki liderlik yarışından iyice koptu. İkinci yarıya Bursaspor yenilgisi ile başlayan Trabzonspor’da ise Hami Mandıralı’nın teknik direktörlüğe getirilmesi bordo-mavili takıma olumlu katkı yapacaktır.