Atv pazartesi gününden beri belirli çevrelerin hedefi durumunda. Atv’ye dair diğer medya organlarında yazılıp çizilenler sadece haber kaygısıyla yapılan işler mi yoksa altında rakibi yıpratma çabası da var mı? Bu sektörde edindiğim tecrübe ve dünyadaki örneklere bakacak olursak bu tür haberlerin gündemde tutulması ya da verildiği büyüklük daha çok rakibi kurumsal olarak dövmek amacını taşır. Atv vakasında baz almamız gereken şey de tam olarak bu.
Çok ünlü ve başarılı bir sunucu, en çok seyredilen yarışmadan yollansa kopacak kadar kıyamet, adını daha yeni yeni duydugumuz bir arkadaş ve ilk bölümü yayınlanmış bir yarışma için koparılıyorsa burada yıpratma amacı var demektir.
Bir de not, efsane dizi İkinci Bahar’ın ilk birkaç bölümünde Türkan Şoray’ın oğlunun arkadaşı rolündeki Ozan Güven daha sonra Şoray’ın oğlu rolünü almıştı...
***
Gelelim Atv’nin bu kararı almasında Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in kıyafet eleştirisinin payı olup olmadığına...
Diyelim ki Hüseyin Çelik gerçekten o sunucunun işine son verilmesini istedi, o zaman bunu çıkıp bir canlı yayında isim vermeden de olsa seyircilerin gözü önünde eleştiri olarak dile getirir mi? Hayatın olağan akışına aykırı bir durum bu. Denilebilir ki Atv eleştiriden vazife çıkardı...
Öyle olsa sunucunun kıyafetine müdahale eder, işin bu kadar dallanıp budaklanmasına izin vermezdi...
***
Peki burada Atv ve yapımcı firmanın hatası ne? Yapımcı firma aksiyon almakta gecikmediyse bile bunu kamuoyu ile paylaşmakta zamanlama hatası yaptı. Kriz yönetimi kurumsal iletişimcilerin işidir, yapılan açıklamalara bakacak olursak, belli ki böyle bir hizmet alınmamış. Atv’ye gelince onların yapabilecekleri daha da sınırlı. Program dış yapım yani kaset teslimi iş olduğu için yapımcı firma kararlarına ya da o kararlara dair açıklamalara ancak tavsiye olarak katkı verebilirsiniz.
Ama illa Atv’de eleştirilmeli diyorsanız, söyleyeyim, siyasi bir tartışma haline getirilen bir meselede yapımcı firmanın açıklamalarında kullandığı dilin daha özenli olması konusunda devreye girilebilirdi.
En azından ilk gün gelen ve içeriği net olmayan “sunucumuzun başka bir çekimiyle çakışma ihtimali” gibi açıklamaların daha düzgün yapılması sağlanabilirdi. Bunun dışında Atv’yi eleştirmek haksızlık olur...