Hamza Hamzaoğlu, bütün bir transfer sezonu boyunca, eldeki kadronun yeterli, transfer yapmanın da gereksiz olduğunu söyledi. Ne var ki; ligde oynanan 4 maç ve dün geceki Atletico Madrid karşılaşması, Hamza’nın ne kadar yanıldığını kanıtladı.
Eğer Hamza bu demeçleri yönetimden aldığı talimat gereği verdiyse, o zaman büyük takımlarda hocalık yapma süresi çok kısa olacak.
Her şeyden önce Galatasaray Yönetimi futbolun F’sinden anlamıyor. Burak’a 10 milyon euro vermişlerse, sen Burak’ı hala takımda tutup satmıyorsan ve onun yerine biraz daha para vererek birinci sınıf bir forvet almıyorsan, bu işi bırak git! Burak Türkiye çapında çok büyük futbolcu. Ama Türkiye’nin dışına çıktığın zaman, önemini yitiriyor.
Gelelim Atletico maçına...
Galatasaray’a geldikten sonra Yasin’i sürekli sahaya sürerek ne kadar önemli bir iş yaptığını kanıtlayan ve sarı-kırmızılı takma bir yıldız kazandıran Hamza, bu sezon nedense Yasin’i yanında oturtmayı tercih ediyor. Dün gece sahaya çıkardığı ilk onbirde öylesine büyük hatalar var ki, hayatında 3-4 kez futbol seyretmiş biri bile bunları yapmaz.
Her şeyden önce, her maçta Galatasaray’ın sağ kanadını duble yola çeviren Sabri, bu maçın ilk yarısında da evlere şenlikti. Podolski ve Sneijder’ı kenarlarda oynatmak, Emre Çolak ile maça başlamak, hele de Hakan Balta’yı Melo’dan boşalan ön liberoda sahaya sürmek, sözün bittiği yer olsa gerek.
Sabri artık bu takımda oynamamalı. Emre Çolak, 14-15 yaşındaki bir ergen fiziğiyle profesyonel futbol oynanmayacağını ve bir an önce güçlenmesi gerektiğini bilmek zorunda.
Böylesine ucube bir kadro, ilk yarıda 2 gol yedi. Ondan sonra, özellikle de yapılan değişikliklerle toparlanan Galatasaray, bütün bir ikinci yarı boyunca bu golleri çıkarmaya çalıştı. Hamza’nın bir de 32 yaşına gelen ve artık topa vurmayı unutan Umut sevdası var ki; bu da Galatasaray’ın umutlarını yok etmeye yetiyor!
Hamza’nın artık ilk onbirde Yasin ve Burak’ın yanında Sinan ile başlamasında fayda var. Galatasaray Yönetimi’nin ise ne yapıp edip Denayer’ın bonservisini alması şart.