Nihayet sağduyu ve siyasi akıl yeniden sahne aldı. Kürdistan bölgesini 'Lübnan'laştırma projesinin önüne geçildi. Kerkük'ün kaybedilmesiyle kaybedilen ahlaki üstünlük yeniden ele geçirildi. İran'ın eliyle hızla 1991 koşullarına itilen Kürdistan bölgesel yönetimi, bu büyük tehlikenin önünü aldı. Biraz geç de olsa referandum ve bağımsızlık kararlarının altındaki hesapsızlık iyice anlaşılmış oldu. Ve bir kez daha Ortadoğu'nun Avrupa olmadığı anlaşıldı. Bugünlük bu kadarını söylemekle yetineyim. Bu tarihi kararın ayrıntılarını ve ne anlama geleceğini önümüzdeki günlerde detaylarıyla yazacağım için, şimdi sizi bu kararın ilanıyla baş başa bırakıyorum.
Kürdistan Bölgesi Hükümeti, Irak Federal hükümetine yaşanan askeri-siyasi kaosun aşılması ve diyaloğun yeniden başlaması için bir dizi önerilerde bulundu. Kürdistan Bölgesi Hükümeti (KRG), Bağdat'a 'ateşkes ve diyalog' çağrısı yaparak bağımsızlık referandumunun sonuçlarını askıya alma kararı verdiğini duyurdu.
KRG'nin açıklamasında "Şiddetin ve çatışmaların daha fazla yayılmasını engellemek için sorumlu hareket etmeliyiz" ifadesi yer aldı. Bölgedeki tüm askeri operasyonları sonlandırma çağrısının yapıldığı açıklamanın devamında, "Savaşmak iki tarafa da zafer kazandırmayacağı gibi ülkeyi düzensizlik ve kaosa götürecek" denildi.
Açıklamada "federal hükümetle Irak anayasası çerçevesinde görüşmeye hazır olunduğu" vurgusu da yer aldı. Bölgedeki tüm askeri operasyonları sonlandırma çağrısının yapıldığı KRG'nin açıklamasında devamında "Savaşmak iki tarafa da zafer kazandırmayacağı gibi ülkeyi düzensizlik ve kaosa götürecek" denildi.
Kürdistan Bölgesi Hükümeti'nin açıklamasının tam metni şöyle:
“Irak ve dünya kamuoyuna,
Irak ve Kürdistan'ın karşı karşıya olduğu şiddet ve tehlikeli durum karşısında, hepimizin, bu durumun Irak güçleri ve Peşmerge arasında daha ileri bir savaşa dönüşmesini engellemek için tarihi bir sorumluluğu bulunmaktadır.
16 Ekim 2017 tarihinde Irak güçleri ve Peşmerge arasında başlayan çatışmalar ve saldırılar, iki tarafa da zarar verdi. Bu durumun devam etmesi, daha çok kanın akmasına ve hatta Irak'ın bileşenlerinin sosyal anlamda birbirinden kopmasına yol açabilir.
İki taraf arasındaki savaşın kazananı olmayacağı açıktır. Aksine, iki tarafa da yaşamın her alanında büyük zararlar verecektir. Bu nedenle, Kürdistan ve Irak halklarına karşı olan sorumluluğumuz gereği, Irak hükümetine, Irak kamuoyuna ve dünyaya önerilerimizi şu maddeler halinde açıklıyoruz:
1- Kürdistan Bölgesi'ndeki tüm çatışmaların ve her türlü askeri operasyonun acil bir şekilde sonlandırılması,
2- Irak Kürdistanı'nda yapılan referandumun sonuçlarının askıya alındığını,
3- Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Irak federal hükümet arasında Irak Anayasası temelinde açık müzakerelerin başlanmasını istiyoruz.
Kürdistan Bölgesi Hükümeti.”