Hayır kampanyasının CHP kanadında ciddi anlamda bir Mustafa Kemal istismarı yaşanıyor.. Memleketteki istismarcılar yetmezmiş gibi bir de Bild çıktı şimdi başımıza.. O da başladı; “.. Atatürk yaşasaydı ‘hayır’ derdi..” diye manşetler atmaya.. Bilmiyorlar ki Atatürk yaşasaydı evvela kendilerine ‘hayır’ derdi.. Bild’i önemsemiyorum ama CHP elitine bir iki söz söylememiz lazım.. Anlıyorum, oldukça çaresiz ve umutsuz durumdalar.. Ondandır ki, yapılabilecek en kötü şeyi yapıyorlar ve bu memleketin ortak değeri olan Gazi Mustafa Kemâl’i seçim kampanyalarına alet ediyorlar.. Evet de; “..Kazanırsak Atatürk kazanacak..” türü bir algıya hizmet eden bu kampanya, başarısızlıkla sonuçlanırsa ne olacak?… 17 Nisan sabahı, ‘evet’ çıktığında sandıktan, ‘Atatürk’ kaybetmiş mi olacak?.. Sen neden sokuyorsun oylamaya Gazi Mustafa Kemâl’i? Neden bu referandumu ‘Atatürk Referandumu’na dönüştürüyorsun, e be akılsız kardeşim? Yarıştırdığın şeyi sadece hükümet modeli değişikliğiyle sınırlı tutsana.. Kaybettiğin zaman ne olacak?.. Atatürk de kaybetmiş mi olacak?.. Ne kadar tehlikeli sularda yüzüyorsunuz… Yarıştırmayın Atatürk’ü.. Dost tavsiyesi.. Ben sonucu biliyorum.. Ayrıca… Eğer Atatürk yaşasaydı;
- Teröristlerle kol kola girmezdi,
- Ülkesine ateş açanlarla aynı safa düşmezdi,
- Ülkesine ihanet edenleri kahraman ilan etmezdi,
- Ülkesine ağız dolusu sövdürmezdi..
Atatürk hayatta olsaydı, sizin gibi turşu beyinlileri terlikle kovalardı..
Nereden nereye!
90’ların efsane tartışmaları vardı.. Hatırlar mısınız?.. Siyaset Meydanı’nda sabahlara kadar süren.. ‘Türkçe ezan’, ‘tavuktan kurban’, ‘çiklet orucu bozar mı?’ falan gibi tartışmalarımız.. Ne komik günlerdi.. Takım elbiseli koca koca adamlar, ciddi ciddi saatlerce anlatır dururlardı.. O tartışmalardan biri de futbolcuların oruç tutması meselesiydi.. Daum’un; “..Ben oruç tutmalarına izin vermiyorum” diyerek başlattığı o tartışma… Mustafa Denizli’nin; “…Oyuncularımı imamlarla buluşturdum, onlar da oruç tutmamanın bir kayıp olmadığına ikna oldular..” dediği, Lucescu’nun; “..Maçlardan iki gün önce orucu bıraktırıyorum…” dediği günler.. Hey gidi günler… Bugün “Kemalist” refleksle FETÖ’cü Hakan Şükür’e sahip çıkan Galatasaray yönetimindeki laikçi beyler, o gün oruç tutuyor, namaz kılıyor diye nasıl da dışlıyorlardı adamı..
Biz de normal müslüman zannedip; “..Yapmayın etmeyin, ayıptır, yazıktır..” diye GS yönetimine karşı Hakan Şükür’ün hakkını savunuyorduk… Nereden nereye!…