2002 yılında Ak Parti seçimlerden birinci parti çıktığında, kutlamaları abartıp HDP’nin yaptığını yapsaydı malum medyanın ve onların çömezlerinin atacağı manşet bu olurdu.
Yazının sonundaki fotoğraf İzmir’den.
Verdikleri destekle barajı aştırdıkları HDP’nin “sevinen” gençlerine bu fotoğraf yüzünden çok kızıyor İzmirliler.
“Tepemize çıktılar” bile diyorlardır eminim.
Ne mi yapmış o çocuklar?
Gündoğdu Meydanı’ndaki Zübeyde Hanım ve Atatürk’ün çocukluğunu tasvir eden heykelin üstüne çıkmışlar.
HDP’li genç, Zübeyde Hanım’ın başına oturmuş, Atatürk’ü de ayağının altına almış.
“Kaleşnikofuna şarjör” oldukları HDP’ye kızmalarını, İzmirli Yılmaz Özdil yorumlasın artık. “Dememiş miydim” cümlesini o söylesin.
Ama durun. Bu temsili şarjör durumunu doğuda açık açık söylediler zaten.
HDP Muş milletvekili Burcu Çelik Özkan, koruculara ülkeden “defolup gidin” cümlesinden önce “keleşi size çevirmesini biz çok iyi biliriz” demedi mi?
Sadece bunlarla sınırlı değil elbette. Doğuda rakip partilerin (aslında sadece Ak Parti’nin) il, ilçe başkanlarını darp etmeler, seçim bürolarını ateşe vermeler çoktan vaka-i adiyeden oldu. Ama Antalya’ya ne diyeceksiniz?
Doğuda yol kesme kimlik sorma şımarıklığını (en hafif tabirle), batı ve güneyde uygulayan HDP’li gençlere Kepez sakinleri gözleri yuvalarından fırlayacakmış gibi bakıyor.
Peki bunun hesabını kim verecek?
Soru, müzmin Ak Parti ve Erdoğan düşmanlarına yönelik değil. Onların cevabı zaten belli.
“Demokrasi gelsin, herkes eşit temsil edilsin, onlar da barajı aşsın canım” diyenler cevaplasın bu soruyu.
“Sorumlu Demirtaş” derseniz de yanılabilirsiniz. Çünkü 8 Haziran’da “Emanet oylar” diyen Demirtaş, Kandil mukimi Mustafa Karasu’dan ayar yiyince “Ne emaneti canım?” diye çark etti.
O ayar şirazeyi o kadar bozdu ki, dün basın toplantısında her şeye karşı olan Demirtaş gitmiş, yerine “sevgi pıtırcığı” Demirtaş gelmişti.
“Başkanlığa karşı değiliz, Ak Parti’ye karşı değiliz, Cumhurbaşkanı tabi ki görüşmeler yapabilir” cümlelerini art arda sıralayan Demirtaş “Sayın” Erdoğan’a karşı değiliz bile dedi.
“Sayın” Demirtaş, siz siyaseten bu kadar dönebilirsiniz de, nefret tohumu ektiğiniz gençleriniz sizin kadar kıvrak değiller işte. Zübeyde Hanım’ın tepesine de çıkıyorlar, Atatürk’ü ayaklar altına da alabiliyorlar. Siz buna da bir cevap bulur, Muş Vekiliniz gibi “aşırı heyecandan tepki gösterdim” gibi savunma yapabilirsiniz, ya da “alışırsınız” diyebilirsiniz ama İzmirliler bunu nasıl hazmedecekler merak ediyorum. Sayın Özdil, İzmirli Atatürkçülerin hazım kapasitesi o kadar geniş mi? En iyi siz bilirsiniz.