İyi bir edebiyat okuru ve eleştiricisi olan Star’ın editörlerinden Erdinç Akkoyunlu sabah sabah kültür sanat servisine dalıp ‘Bir millet uyanıyor’haberin var mı dedi.
Konu, Kırmızı Kedi Yayınları’nınbir kitap ilanı:
“Tamamı elle ciltlenen 1881 adetle sınırlı bu özel serinin satışı 23 Ocak’ta saat 09:05 itibariyle gerçekleşecek. Fiyatı 2 bin 500 TL.”
Bu gizemli şifrelerle (!) dolu ilanın ‘etiketleri’ de mustafakemal, boynumuzunborcu, yilmazozdil...
Mesele, Yılmaz Özdil’inyazdığı Atatürk kitabının pazarlanması taktiği... İlan açıkça diyor ki, Yılmaz Özdil’in Atatrük kitabını almak boynunuzun borcu. Pamuk eller cebe!
Üstelik 2 bin 500 TLgibi dudak uçuklatan rakam söz konusu.
Gelelim bizim Erdinç’in ‘Bir millet uyanıyor’ dediği noktaya… Yılmaz Özdil reklamına gelen tepkiler, milleti ‘yumuşak karnından vurulacak koyun’ gibi gören sömürücüleri hayal kırıklığına uğratacak nitelikte. Sosyal medyadaki birkaç paylaşıma bakalım;
-Atatürk’ü öğretmek olsaydı amacınız Nutuk’u yayınlar, Nutuk’u anlatırdınız. Atatürk’ü anlamanın ve öğrenmenin yolu Nutuk’u okumaktan geçer, oradan buradan derlenenlerle hazırlanan kitaptan geçmez.
-Bu Atatürk üzerinden para kazanmaktır; ölüm saatinden bile... Kınıyorum.
-Kitabın fiyatını 2500 TL değil 1938 TL yapsaydınız keşke. Pazarlamacılığın, şovenistliğin sonu yok neticede. Bu fiyat Atatürk sömürücülüğüne giriyor.
-Adamlar Atatürk adını kullanarak ceplerini dolduruyor.
-Yılmaz Özdil, sömürebildiği kadar sömürüyor insanların sevgisini. Bunu AKPli biri yapsa kıyameti koparırdık. Rezalet ötesi. Midemi bulandırdı bu iş.
- Pardon ama boynunuzun borcu nedir? Nereye aktarılacak bu kitabın geliri? Atatürk üzerinden cebinizi doldurmaya utan mıyor musunuz?
Erdinç ‘Bir millet uyanıyor’ yorumunda haksız mı?
Vicdan sahipleri, kırmızı çizgiyi aşan bu uyanıklardan Atatürk’ü korumalı.
Fazıl Say bunları sayma!
Sanat dünyası ve sosyal medya kaç gündür Başkan Erdoğan’ıngittiği Fazıl Say konserine kilitlenmiş durumda. Muhalif duruşuyla bilinen ünlü piyanist Fazıl Say, annesi vefat ettiğinde kendisine başsağlığı dileyen Erdoğan’ı konserine davet etmiş, Başkan Erdoğan da nezaket örneği gösterip davete icabet etmişti.
Bundan sonrasını tahmin edersiniz. İflah olmaz hazımsızlar güruhu, ‘kendilerinden’saydıkları Fazıl Say’a etmedik hakareti bırakmadı.
Ancak bu kez, küçük bir sorun var: Söz konusu ‘istemezük’ çığırtkanları arasından çatlak (!) sesler de çıkmaya başladı. Mesela biri şöyle diyor: Erdoğan Fazıl Say’ı eleştiriyor kızıyoruz, Fazıl Say’ı ayakta alkışlıyor yine kızıyoruz. Peki tam olarak Erdoğan’dan ne yapmasını bekliyoruz? Seçim yatırımı için yaptı deniliyor. Hemen gidip Ak Parti’ye oy vereyim o zaman. Benim hoşuma gitti, üzgünüm!
Başkan Erdoğan, konumu gereği tüm Türkiye’yi temsil ediyor. Bu bağlamda CHP’ninİstanbul belediye başkanı adayının ziyaret talebini de geri çevirmemişti. Ülke başkanının konsere gitmesi, sanatçısı ile sohbet etmesi, kimi mihraklar tarafından sertleştirilmek, ayrıştırılmak istenen havanın dağıtılması bakımından anlamlı olmuştur. Gitmeseydi, bu kez de, ‘Erdoğan sanatçılar arasında ayrım yapıyor’ manşetlerini görecektik, eminim...
Sayın Fazıl Say, bu densizlikleri saymayın gitsin!