Maçın en büyük özelliği iki tamın da ilk 2 haftayı galibiyetsiz kapatmalarıydı. Son günlerin konuşulan adamı Burak, Konya deplasmanında her zaman yaptığı işi gerçekleştirdi ve 9. dakikada sahneye çıkıp golünü attı. Sabri’nin asisti, Burak’ın golüyle Galatasaray erken golü bulup öne geçti. Burak attığı golle anlamsız çekişmeye son noktayı koydu bence.
Yüksek tempolu ve pozisyonlara girerek başladı Galatasaray. İlk yarım saatte oyunun hakimiydi. Solda Podolski, sağda Sabri kanatları iyi kullandı. 4 forvetin sürekli yer değiştirmesi Galatasaray’ın pozisyonlara girmesini sağladı. Konyaspor ise önde top tutamadı, pas yapamadı. Ev sahibi 37.dakikada golünü Meha ile duran toptan buldu. Son 5 lig maçında golü duran toptan bulan bir takımın Galatasaray’a da duran toptan gol atması düşündürücüdür. Bunun önlemi nasıl alınmaz? Konyaspor’un ilk isabetli şutunun gol olması Galatasaray’ın bu sezon defansta işinin çok zor olduğunun bir göstergesidir. Bu golün ardından 3 dakika geçmeden Selçuk’un ortasına kaleci Kaya’nın hatası, kötü bir yumruklama ile Semih’e çarptırması, sonucunda Galatasaray’ın yeniden öne geçmesine neden oldu.
Sağ bek Sabri’yi iki haftadır yaptığı asistler ile yine Telles’in yerine oynayan Carole’ü oyun anlayışları ile beğendim. Ancak ikinci sarı karttan kırmızı kart görmesi takımını yalnız bırakması ona yakışmadı.
Melo ve sadece 6 dakikada iki golde gözüken Sneijder, Galatasaray’da en etkisiz isimlerdi. Melo aldığı her topu ya kötü kullandı ya da kaptırdı. İkinci yarıya daha temkinli ve geriye çekilerek başladı Galatasaray. Carole’ün oyun dışı kalmasından sonra Cim-Bom’un hücum gücü iyice düştü.
Galatasaray, Sneijder’le 89 ve 90+5’te farkı arttırdı ama bu oyun temposu ile hem Türkiye’de hem de Avrupa’da hüsrana uğrar.