Sezon başından bu yana gol bulmakta zorlanan, doğru dürüst pas yapamayan, orta sahası etkisiz, savunması tel tel dökülen Galatasaray; Hamza'nın gelmesiyle birlikte üzerindeki ölü toprağını atmaya başladı. Bunun ilk işareti Eskişehir'e atılan 4 goldü. Ligde ise Akhisar galibiyeti ve sonrasında deplasmanda Torku Konya maçı... Galatasaray, Akhisar'ı kolay yendi. Ama Konyaspor karşısında resmen kükredi. Rakibine sadece 5 gol atmakla kalmadı, averajını da düzeltti.
Hamza'nın gelmesiyle birlikte bol ve etkili pas yapan, ayağa oynayan, kaleye dikine giden ve sürekli gol arayan Galatasaray yeniden sahalara döndü. Son dönemlerde varlığıyla yokluğu bir olan Selçuk, gol atmayı neredeyse unutan Burak; etkili bir biçimde futbola döndüler.
Prandelli'nin bilmediği, Galatasaray ile ilgili bir gerçek var. Sarı-Kırmızılılar, hele de ligde savunma yapmaz. Burak tek forvet oynamaz, takım uzun topla sahasından çıkmaz. Prandelli'nin bu öğrenemediğini Hamza zaten sarı-kırmızılı takımda oynadığı yıllarda bellemişti.
Dün akşam Galatasaray çift forvet oynadı. Savunmada hatalar yaptıysa da, Muslera çok iyi bir günündeydi. Sarı-Kırmızılılar uzun topla çıkmayıp bol paslarla ve verkaçlarla gol aradı ve buldu. Takımın böylesine iyi oynamasında en büyük etkenlerden biri Burak ve Selçuk'un yanı sıra; Sneijder'in de hem hücumda hem de savunmada çok etkili oluşuydu. Sneijder belki de futbol hayatında ilk kez top Konyasporlular'dayken pres yaptı, kendi 18'inden top çıkardı, takımı atağa kaldırdı. Bu özverili oyunuyla da hocasının gözüne girdi. Öylesine girdi ki; bir ara Hamza dayanamayıp, "Aferin Sneijder" diye bağrıp ayakta alkışladı yıldızını... Yıllardır denenmesine rağmen bir türlü bekleneni veremeyen Emre Çolak'sa Hamza'nın gelmesiyle birlikte silkinerek toparlanıverdi. Dün akşam oynadığı futbol, "Liglerimizde yerli yıldız yok" diyenlere verilmiş çok güzel bir cevaptı.
Uzun lafın kısası, Galatasaray dün gece Konya'da kükredi. Bundan böyle de kükremeye devam edeceğini gösterdi.