Stephen King’in çok satan romanından uyarlanan ‘Frekans-Cell’, zombi filmlerinin günümüze uyarlaması. John Cusak ve Samuel L. Jackson gibi iyi isimlerle bezeli kadrosuyla seyredilmeye değer bir film...
Bir film, roman uyarlaması ise yarışa bir adım önde başlıyor. Çünkü her şeyden önce senarist veya yönetmen çok büyük hata yapmazlarsa yapımın sağlam bir öyküsü oluyor. 2006 yılında Stephen King’in Cell romanı yayınlandığında konusu itibarıyla ilgi çekmişti. Her ne kadar bir yazarın bu kadar çok roman çıkarması benim gözümde sıkıntı yaratsada King, ‘Cell’de zombi kavramı ile telefon çılgınlığı arasında kurduğu bağ ile ilginç bir noktaya parmak basmıştı. Onun her romanı gibi ‘Cell’in de film uyarlamasının gecikmeyeceğini biliyordum. Hatta biraz geç kalındı bile diyebilirim. Sonunda bu yıl ‘Cell’in sinema uyarlamasını seyredebildik. Tod Williams’ın yönetmenliğini yaptığı filmin oyuncu kadrosunda John Cusack, Samuel L. Jackson başrolde. Diğer oyuncular beş on dakika filmde kalıp sonra zombiler tarafından avlandıkları için onlardan fazla söz edemiyoruz. Yine de Stacey Keach gibi efsane bir ismi anmadan geçmeyelim.
“Film, ilerleyen teknolojinin insan hayatı ve toplumsal yapı üzerinde yarattığı etkileri sert bir şekilde eleştiriyor.”
Teknolojinin götürdükleri...
Azıcık rolünde tecrübesini konuşturuyor Keach. Filmin kısaca konusunu anlatırsak, Clay Riddell (John Cusack) arasının açık olduğu eşi Sharon’ı, Boston Havaalanı’ndan iyi haberleri vermek için arar: Çizgiromanının bilgisayar oyun haklarını yeni satmıştır ve New Hampshire’daki evine, oğlu Johnny’nin yanına gelmek istiyordur. Ancak eşi cevap veremeden hat kesilir. Bilinmeyen bir frekans Gsm şebekelerinde dolaşmaya başlar ve bu cep telefonu kullananlarda ölümcül bir öfke oluşmasına neden olur. Telefon zombilerince metroya kadar takip edilen Clay, kendisini kurtaran kondüktör Tom McCourt (Samuel L. Jackson) ile birlik olur.
Çarpıcı görsel unsurlar...
Metro tünellerini kullanarak birlikte şehirden kaçmaya çalışırlar ve sonunda Clay’in dairesine ulaşmayı başarırlar. Burada 17 yaşında bir başka felaketzede olan Alice (Isabelle Fuhrman) ile karşılaşırlar. Boston alevlere teslim olmuşken, üçlü Clay’in ailesini aramak üzere kuzeye doğru gitmeye karar verirler. Yol boyunca attıkları her adımda, kendilerini endişe edici bir oranda evrim geçiren telefon kullanıcılarından korumak zorunda kalırlar. Sonunda grup Clay’in evine vardıklarında Clay’in oğlu Johnny’nin bir telefon tuzağına düştüğünü görürler ve Clay oğlunu kurtarabilmek için her şeyi riske atmak zorunda kalır... Filmin yönetmeninin çok başarılı bir iş çıkardığını söylemek zor. Kaliteli oyuncular, Stephen King gibi sinematografiye çok uygun romanlar yazan bir ismin çok satan romanı elinizde olup bu filmi ortaya çıkardıysanız benim kafamda biraz şüphe uyandırırsınız. Roman ilerleyen teknolojinin insan hayatı ve toplumsal yapı üzerinde yarattığı etkileri sert bir şekilde eleştiriyor. Eh haliyle sinemaya uyarlandığında görsel unsur ile daha da çarpıcı göndermeler bekliyorsunuz. Ama yönetmen neredeyse romanın yarattığı sahnelere hiçbir şey eklemeden filmi çekmiş. Bir iki çarpıcı sahne dışında aklımda bir şey kalmadı. Filmin belki de en unutulmaz sahnesi finalde telefon sinyali yüzünden zombileşen milyonlarca insanın bir telefon vericisini, ‘You Will Never Walk Alone-Asla Yalnız Yürümeyeceksin’ şarkısı eşliğinde kendinden geçmişçesine tavaf etmesiydi. Liverpool taraftarının yıllardır tribünlerde söylediği, Pink Floyd’un Meddle albümünde Feaerless parçasının ardına koyduğu tezahürat olarak da aklımıza kazınan ‘Asla Yalnız Yürümeyeceksin’, film sayesinde başka bir anlam da kazanmış oldu. Gerçekten artık kimse yalnız yürümüyor. Herkesin elinde bir telefon, kulağında kulaklık.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Cell
Yönetmen: Tod Kip Williams
Senarist: Adam Alleca
Oyuncular: John Cusack, Samuel L. Jackson, Isabelle Fuhrman,
Stacey Keach
Yapım: 2016, ABD, 98 Dk.
VİZYONDAKİLER
Mike ve Dave: Ah Bir Sevgili Yapsak
Hayatları partiyle geçen iki kardeş Mike ve Dave, kız kardeşlerinin Hawaii’deki düğünlerine katılacakları eşlerini bulmak için internete ilan verirler. Bu durumdan kolayca sıyrılmayı bekleyen kardeşler, kendilerini bir anda bir ikilinin ellerinde bulurlar. Mike ve Dave Stangle, genç, maceracı, eğlence düşkünü ve bazılarına göre uygunsuzlardır.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Mike and Dave: Need Wedding Dates
Yönetmen: Jake Szymanski
Senarist: Andrew Jay Cohen
Oyuncular: Zac Efron, Anna Kendrick, Adam Devine, Aubrey Plaza
Yapım: 2016, ABD, 98Dk.
Denizdeki Ateş
Film, Kuzey Afrikalı mültecilerin Avrupa’ya giriş noktası olan, İtalyan adası Lampedusa’da geçiyor. Rosi, adanın çeşitli sakinlerinin hayatını takip ediyor: Bir balıkçı ailesi, bir radyo DJ´i, adada göçmenlerle ilgilenen tek doktor ve büyükannesi ve amcası ile yaşayan 12 yaşındaki Samuele. Bir anlamda filmin yıldızı olan Samuele ile ilgili hemen her şey Avrupa´nın göçmen sorununa yaklaşımıyla ilgili bir metafora dönüşüyor.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Fuocoammare
Yönetmen: Gianfranco Rosi
Senarist: Gianfranco Rosi
Oyuncular: Pietro Bartolo, Samuele Pucillo,
Samuele Caruana
Yapım: 2016, İtalya, Fransa, 114 Dk.
Tarzan Efsanesi
Tarzan olarak bilinen Lord Greystoke, yıllar once Afrika ormanlarını, karısı Jane ile birlikte arkasında bırakmıştır. Şimdi ise parlementonun ticari hükümet temsilciğini yapması için Congo’ya tekrar davet edilir. Ancak, Kaptan Leom Rom’un tezgâhladığı aç gözlülük oyununda piyon olduğundan bihaberdir. Fakat bu öldürücü komplonun arkasında olanların nasıl bir savaşı başlattıkları hakkında hiçbir fikirleri yoktur.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: The Legend of Tarzan
Yönetmen: David Yates
Senarist: Adam Cozad
Oyuncular: Alexander Skarsgard,
Samuel L. Jackson, Margot Robbie, Djimon Hounsou
Yapım: 2016, ABD, 109 Dk.