Bazen işler ters gidecek.
Asla vazgeçme!
Zaman zaman kaybedeceksin, yürüdüğün yolda düşmek de var kalkmak da. Düştüğün zaman üzülmeyeceksin tıpkı yükseldiğin zaman zafer sarhoşu olmayacağın gibi. Her iniş yeni çıkışlar, her çıkış yeni inişlerle içiçedir.
Asla vazgeçme!
Ne diyordu Goethe? “Bazen daha ileriye ulaşmak için bir kaç adım geri gitmek mecburidir. Çünkü en ileri sıçrayışlar, iki adım geriden başlar”. İki adım geriye düşmek her zaman kötü değildir, bugün farkına varamasan bile yarının sıçrayışlara gebedir.
Asla vazgeçme!
Bugün olumsuz sonuçlanan, belki seni üzen gelişmeler, doğru değerlendirirsen, fırsata dönüştürebilirsen yarının güzel haberlerini getirecektir.
Asla vazgeçme!
İşler istediğin gibi gitmediğinde yapacağın en yanlış şey moralini bozmaktır. Hayır! Moral bozmak yok.
Asla vazgeçme!
Başarı, senin en iyini yapabilmendir. Öyle güzel işler yapacaksın ki, gün gelecek, birileri sana fren yaptırmayı, seni sendeletmeyi en büyük başarı kabul edecekler, sen yine de kendinle yarışacaksın.
Asla vazgeçme!
Kötü zamanlardan korkma, dostunu-düşmanını en iyi tanıyacağın zamanlar zor zamanlardır. Zorluk iyi bir turnusol kağıdıdır.
Asla vazgeçme!
Bazen dinlendirmek, bazen güçlendirmek için kenara çeker hayat insanı, ama insan yaşadıkça umut hep vardır. Umut, hayatta kalmanın da, ayakta kalmanın da tek ilacıdır.
Asla vazgeçme!
Asla vazgeçmemek bizim genlerimizde var. Nefes alıyorsak, üstündeysek toprağın ve adım atabiliyorsak, gidecek yol bitmemiş demektir.
Mehmedim sevinin başlar yüksekte.
Ölsek de sevinin eve dönsek de...
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte.
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir.
Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir.