En önemli vatandaşlık görev ve haklarından birisi de askerlik hizmetidir.
Bilindiği üzere erkek çalışanların askerlik dönemleri geldiğinde, vatani hizmetlerini yerine getirmeleri istisnalar dışında bir zorunluluktur.
Aynı zamanda muvazzaf askerlik hizmeti ile bedelli askerlik hizmeti arasında İş Hukuku açısından bir farklılık bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla, erkek çalışanın uzun dönem askerlik veya bedelli askerlik yapması İş Kanunu açısından bir farklılığa yol açmamakta, işçiler aynı haklara sahip olmaktadırlar.
Öncelikle askerlik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden işçinin 1475 sayılı mülga İş Kanunu'nun yürürlükte olan 14. maddesi uyarınca, bir yıl ve üzeri kıdem süresi var ise kıdem tazminatı hakları bulunmaktadır. Bu husus Yargıtay kararlarında da "Askerlik sebebiyle iş sözleşmesini fesheden işçinin kıdem tazminatı hakkı bulunmaktadır." şeklinde ifade edilmektedir (Yargıtay 22. HD. 25.06.2019 gün, 2017/23009 E, 2019/14054 K.).
Askerlik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden işçinin bir ve üzeri kıdem süresi varsa kıdem tazminatı hakkı olmasına karşın, ihbar süresi kullanılmasına gerek olmadığından, ihbar tazminatı gündeme gelmeyecektir.
Bu durum Yargıtay kararlarının da aynı şekilde uygulama alanı bulunmaktadır: "Askerlik nedeniyle iş sözleşmesinin feshinde, ihbar tazminatına hak kazanılmaz." (Yargıtay 22. HD. 02.11.2017 gün, 2017/9193 E, 2017/24030 K.).
Örneğin, 1 yıl 5 ay 6 gün kıdem süresi olan işçi, askerlik nedeniyle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda kıdem tazminatı hakkı vardır.
Diğer bir husus ise askerlik nedeniyle işten ayrılan işçinin, askerlik sonrasında aynı işyerinde çalışmak için işverene başvurma hakkının bulunmasıdır.
4857 sayılı İş Kanunu'nda bu hak, "Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır." şeklinde hüküm altına alınmıştır.
İşveren, aranan şartlar bulunduğu halde askerlik dönüşü iki ay içerisinde başvuru yapan işçiyi işe başlatmasa üç aylık ücret tutarında tazminat ödemesi yapmak zorundadır.
Son olarak, askerlik nedeniyle işçinin ne kadar süre önceden iş sözleşmesini feshederek işyerinden ayrılma hakkı olduğu konusunda İş Kanunu'nda açık hükümlere yer verilmemiştir. Buna karşın bu husus Yargıtay kararlarında uygulama alanı bulmaktadır.
Örnek Yargıtay kararında, "İşçinin ayrıldığı tarih ile askere sevk arasında geçen iki ay sekiz günlük süre muvazzaf askerlik nedeniyle fesih için makul süre olarak değerlendirilmelidir." denilmektedir (Yargıtay 22. HD. 05.11.2018 gün, 2017/16368 E, 2018/23401 K.).
Özetle;
Askerlik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden çalışanın bir yıl ve üzerinde kıdem süresi var ise kıdem tazminatı ödenmelidir.
Askerlik nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiği durumlarda ihbar süresi ve ihbar tazminatı gündeme gelmez.
İşçi, askerlik dönüşü iki ay içerisinde, tekrar işe başlamak için işverene başvuru yapabilir. Uygun şartların varlığına rağmen işe başlatılmayan işçiye üç aylık tazminat ödenmelidir.
İşçinin işyerinden ayrıldığı tarih ile sevk tarihi arasında iki ay sekiz günlük süre olması, iş sözleşmesinin askerlik nedeniyle feshedilmesi için makul süreyi ifade etmektedir.