İnsanlarla kurduğumuz ilişkilerin niteliğini ve seyrini etkileyen en önemli unsurlardan biri de aşırı uçlarda olan mizaç özelliklerimizdir. Cimrilik, savurganlık, aşırı öfkeli olmak, aşırı çekingenlik, kuşkuculuk, aşırı kıskançlık, aşırı titizlik, mükemmeliyetçilik, aşırı kafaya takma vb. mizaç özellikleri aşırı uçta mizaç özelliği örnekleridir. Eğer bu türden güçlü mizaç özelliklerine sahipsek, bu halimiz her zaman başkaları ile ilişkimizi olumsuz etkiler.
Mizaç özelliğinin aşırı uçta olma kriterleri
Bir mizaç özelliğimizin aşırı uçta ve sorunlu olup olmadığını belirlemek için bazı kriterler kullanabiliriz. Birinci kriter diğer insanların ortalamasına göre bu özelliğimizin nerede olduğuna bakmaktır. Eğer çan eğrisi şeklinde bir dağılım, yani spektrum, mantığıyla bakarsak; spektrumun uçlarında olmak aşırılığı gösterebilir. Örneğin insanların %95’inden daha fazla cimri isek aşırı cimri olduğumuzu söyleyebiliriz. İkinci kriter, başka kişilerin gözlemi ve kanaatidir. Örneğin lise veya üniversite yıllığında 20 tane arkadaşınız aynı özelliğinize vurgu yaparsa, ihtimalle o özellik sizde vardır. Üçüncü kriter insan ilişkilerinde tekrarlayan sorunlara bakmaktır. Eğer benzer bir problemi çok sayıda kişi ve durumda benzer yaşıyorsanız bu sizin mizaç özelliğinizden dolayı olabilir. Dördüncü kriter de kendi üzerinize düşünme sırasında bir özelliğinizin aşırı olduğunu fark etmektir.
Aşırı uçtaki mizaç özelliklerini değiştirmenin yolu
Farkındalık ve kabul değişimimin başlangıç düzeyidir. Farkına varıp kabullenmediğimiz bir mizaç özelliğimizi değiştiremeyiz. Aşırı öfkeli olduğumuzun farkına varıp, bu halin sorun olduğunu kabullenmezsek değişemeyiz. Aşırı kıskanç olduğumuzu fark edip kabullenmezsek kıskançlık düzeyimizi değiştiremeyiz. Değişimin üçüncü aşaması beceri geliştirmektir. Örneğin aşırı kıskançsak eşimizi sürekli denetleyip kontrol ediyoruzdur. Kıskançlık ile ilgili duygular zihnimize hücum ediyor, kıskançlık düşünceleri zihnimize akın ediyor, kıskanç bir şekilde eyleme geçmek için içeriden kontrol etmekte zorlanacağımız düzeyde bir motivasyon oluşuyordur. Kıskançlığın duygusu, düşüncesi ve eyleme geçme arzusu o denli güçlü etkide bulunabilir ki, kendimizi eşimizle kıskançlık nedenli kavga halinde bulabiliriz.
Örneğin güçlü bir kıskançlık epizodunu durdurabilmek için ilk önce kıskançlık duygularını tanımayı öğrenmemiz gerekir. Kıskançlık duygusu kara bulut gibi üzerimize çöktüğünde bu duygunun verdiği gerilime dayanaklığımızı arttırmaya çalışmalıyız. İkinci olarak da zihne üşüşen kıskançlık düşüncelerini tanıyıp düzelterek savuşturmayı öğrenmemiz gerekir. Kıskançlık düşüncesi olup biteni olduğundan farklı değerlendirmemize yol açar. Eşimizle ilgili gereksiz ve yersiz düşünceler oluşur. Bu düşüncelerin gerçeklikten değil kıskanç halimizden kaynaklandığını kabullenmemiz gerekir. Eşinizin sadakati ve doğruluğu ile ilgili düşünceleri aktif bir şekilde zihne çağırmaya ve zihinde tutmaya çalışmanız gerekir. Son olarak, en önemlisi, kıskançlık doğrultusunda eyleme geçmemeniz gerekir. Kıskançlık halinden kaynaklı eşi eleştirmek, korkutmak, tehdit etmek, fiziksel olarak zorlamak vb. davranışlara geçmemeniz gerekir.
Sonuç olarak, aşırı uçta ve insan ilişkilerinde sorun olan bir mizaç özelliğimizi tanıyıp, değiştirmek kolay bir iş olmamakla beraber; zihnimizi eğiterek yönetmek mümkündür.