İnsan ilişkilerinde “Zor kişilik” olarak adlandırılacak kişiliklerden biri de aşırı içekapanık / içedönük insanlar. Bu kişileri zor yapan şey iyi veya kötü insan olmak değil. İnsan ilişkilerinde karşılıklı zorluk yaşamaktan dolayı. Yoksa bir kişi içekapanık olup, çok iyi ve değerli bir kişi olabilir. İçedönük olmak bir kişinin insan oluşunu tam olarak tanımlamaz. Bir insan içedönük iken dürüst, sadık ve sorumluluk sahibi olabilir. Hatta aşırı olmadığı zaman biraz içedönük olmanın bir çok avantajı da olabilir.
Aşırı içekapanıklık halinin psikiyatri / psikolojideki kavram karşılığı “Şizoid kişilik” şeklinde. Şizoid kişiliğin iki temel kişilik örüntüsü vardır. Birincisi, “Başkalarıyla yakın sosyal bağlar kurmaya ilgisiz” olmaktır. İkincisi ise, “Duyguların üretimi ve ifade edilmesinin az olması” şeklindedir.
Başkalarıyla yakın sosyal bağlar kurmaya ilgisizlik” kendi başına yaşıyor görüntüsü verecek kadar tek başına olmayı yeğleme halini gösterir. Şizoid kişiler, yalnız aktivitelerde bulunmayı yeğlerler. Örneğin bilgisayar başında saatlerce teknik konular üzerinde çalışıp bu halden sıkılmayabilirler. Tek kişilik aktivitelerden hoşlanıyor görünürler. Az sayıda arkadaşları vardır. Başkalarıyla birlikte olmayı aramazlar hatta başkalarıyla ilişki kurmayı yorucu bulurlar. Tatminlerini kendi iç dünyalarında yaşadıklarında bulurlar. Oldukça az konuşma eğiliminde olurlar. Sosyal ortamlarda sıkılıp, uzaklaşma eğiliminde olabilirler.
Duyguların ileti ve ifadelerinin az olması, kişinin sanki duygularının yokmuş gibi davranmasıdır. Duyguların üretiminde ve başkalarının duygularına eşlik etmede azlık vardır. Sanki başkalarının ilgi, iltifat ve eleştirilerine ilgisiz gibi görünürler. Ortalamada acı, sevinç yaşanan durumlarda sanki bu duyguları yaşamıyor gibi görünürler.
Aşırı içe kapanık eş ile yaşamak
Şizoid kişilik özelliklerine sahip kişi, bulunduğu halden pek şikayetçi değildir. Bulunduğu hal bir içsel rahatsızlık hali yaşatmaz. Bu kişiler başkalarıyla ilişkiler sürecinde zorluk yaşarlar. En önemli zorluk ise eş ilişkisinde yaşanır. Çünkü, eş ilişkisi dayanışma gerektirdiği kadar psikolojik yakınlık ve duygusal paylaşım gerektirir. İçekapanık kişiler eşlerin psikolojik ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşayabilirler.
Aşırı içekapanık eşlerin; az konuşma, az muhabbet etme, az aktivitede bulunma, yalnız kalmayı yeğleme gibi özellikleri evliliklerinde sorun yaşayabilir. Kendilerine benzeyen eşlerle bu hal daha az sorun olurken, daha dışa dönük eşlerle sorun daha fazla olabilir.
İçedönük eşi kabullenmek
İçedönük eşleri değiştirip dışadönük kişiler yapmaya çalışmak nafile bir çaba. Eşin bu haline kabullenip, kısmi somut davranış değişiklikleri talep etmek daha gerçekçi. İyi ve güvene dayalı bir ilişki kurulduğunda içedönük eşler, ev dışı sosyal aktivitelere ilgili hale gelebilir. Bu tür aktivitelere çok içten katılmasalar bile, eş ve çocuklarının ihtiyacının bu olduğunu kavradıklarında, gönüllü katılım sağlayabilirler. Ama aşırı içedönük eşleri onların yapabileceklerinden fazla sosyalliğe zorlamak, çatışma yaratmaktan başka işe yaramaz.
Aşırı içedönük bir eşi duygu bombardımanına tutmamak ve ondan yoğun bir duygusallık beklememek gerekli. Duygu ifadelerindeki azlık onun sizi önemsemediği veya değerli bulmadığı anlamına gelmez. Eğer onu kabullenir, onu suçlamaz iseniz zaman içinde duygu ifadelerinde kısmı bir artış oluşabilir.