Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener ile dün Beştepe'de sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme, 40 dakika sürdü.
Bu görüşme Erdoğan açısından siyasette yumuşa adımlarının bir devamıdır.
Sayın Akşener şu anda eski genel başkandır ama yeni dönemde, yeni Anayasa çalışmalarında fikrinden, tecrübesinden yararlanılacak bir isimdir.
Görülüyor ki, siyasette çatışma kimseye fayda sağlamıyor.
Bir de kırmadan, dökmeden yumuşak üslup denense faydalı olmaz mı?
Akşener ve İYİ Parti ile yumuşama siyaseti, CHP ile yapılmak istenenden daha gerçekçi, daha kolaydır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Demirtaş, Kavala, Gezi olayları ve son Kayyum meselesindeki duruşu/tavrı, yumuşamanın Y'si bile ilgili değildir.
Millet çoğunluğunun damarına damarına basmanın yumuşamaya faydası değil, zararı var.
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin son Grup Toplantında açık konuştu:
"Yumuşama adı altında kimliğimizden, ilkelerimizden, duruşumuzdan, hassasiyetlerimiz ve kırmızı çizgilerimizden taviz verecek değiliz. Muhalefetten de böyle bir taviz beklemiyoruz. Ancak siyasetin özellikle de muhalefetin yıkıcı, yıpratıcı, ötekileştirici bir zemin üzerinde ilerlemesi Türkiye'ye fayda değil zarar getirir. Türkiye bu siyaset tarzının acısını geçmişte defalarca yaşadı, çok ağır bedeller ödedi. Vesayet güçleri ve oligarşik yapılar, siyasetin bu gerilimli atmosferinde kendilerine alan açtı, hatta demokrasiye müdahale imkânı buldu. Terör, terörist, terör örgütü, terörü destekleyenler, terörle arasına mesafe koyamayanlar ile sırtını teröre dayayanların ve insan canına kasteden bölücüler ile FETÖ'cülerin karşısında; kimsenin bizden yumuşak tavır beklememesi gerekir."
Cumhur İttifakı'nın, siyasette yumuşamanın ilkeleri budur.
Bu ilkelere İYİ Parti'nin, CHP'den farklı olarak iyi niyetle ve samimiyetle yaklaşacağına inanıyoruz.
Bu açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Akşener ile görüşmesi, yumuşamanın özüne uygun adımlara kapı açabilir.
Öte yandan partilerinden istifa edip CHP'ye geçen milletvekilleri konusunda, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun sert tepkisini de, önümüzdeki günlerin gelişmeleri açısından not etmeliyiz.
Dervişoğlu, Partisinin Grup Toplantısında kirli pazarlıklar içinde gördüğü Özgür Özel'e yönelik çok ağır ifadeler kullandı:
"Bizi ilgilendiren asıl mesele, Milletvekili transferlerinin, Güneş Motel pazarlıklarını aratmayacak bir arsızlıkla ve siyasi ahlâktan nasiplenmemiş bir pervasızlıkla yapılmış olmasıdır. Bir milletvekilinin partisi ile bağını koparmadan kendisine siyasi ikbal aramak üzere başka bir partinin kapısında istikbal dilenmesi ne kadar ayıp ise bir siyasi parti genel başkanının böyle bir işe çanak tutmak için plan kurması da aynı derecede ayıp ve utanç vericidir. Muhalefeti tek elde toplamaya çalışıp iktidar ile oturacağı pazarlığın heyecanını, normalleşme diye satanların iyice yumuşacık olup iktidara yaktıkları yeşil ışıkları görüyoruz."
CHP zihniyetinin değişmeyeceğinin bir defa daha görülmesinin faydası olabilir; yeni dönem siyasetinde asıl yumuşama, AK Parti/Cumhur İttifakı ile İYİ Parti arasında gerçekleşebilir.
Türkiye'nin; Suriye'nin Kuzeyi ve Kuzey Irak'ta, başına gaile açılmak istendiği bir ortamda milli menfaatleri kollayan bu gerçekçi yumuşama, milletimizin de arzusudur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan-Akşener görüşmesinin hayırlara vesile olmasını diliyoruz.