CHP’deki taciz ve tecavüz olayları patladığında İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu günlerce sessiz kaldı. Kamuoyuna bir açıklama yapmadı.
Geçen dönem CHP milletvekili olan gazeteci Barış Yarkadaş bu sessizliğe tahammül edemedi. Büyük tepki gösterdi.
Kaftancıoğlu, Yarkadaş’ı şov yapmakla suçladı.
Yarkadaş buna daha büyük tepki gösterdi:
“Güya ben işin şovundaymışım. Sürekli kadın kimliğini öne çıkararak siyaset yapan Kaftancıoğlu'nun, "cinsel saldırı ile şov" kavramlarını aynı cümlede kullanması, bu ülkenin kadınları açısından büyük bir talihsizliktir. Yazıklar olsun! Kaftancıoğlu, Maltepe'de yaşanan ve hepimizi utandıran bu olayı ne zaman öğrenmiş ve neden kamuoyuna açıklama yapmamıştır?”
Şimdi sıkı durun, CHP tiyatrosu dün başladı.
Barış Yarkadaş, Halk TV’den kovuldu.
Kanal yönetiminden yapılan açıklamada, gözümüzün içine baka baka, “başka kurumlarda olduğu gibi yeni isim ve programlarla devam edeceğiz. Halk TV, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, daha demokratik, daha özgür bir Türkiye özlemiyle yayıncılık yapmaktadır” dendi.
Bu birinci perde.
Barış Yarkadaş’ın daimi konuk olduğu programın yöneticisi gazeteci Gürkan Hacır birkaç saat sonra yüreklere su serpen(!) bir duyuru yaptı.
Hacır, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini aradığını ve geçmiş olsun dediğini söyledi. Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu az önce beni telefonla aradı. Sayın Kılıçdaroğlu, geçmiş olsun dileklerini iletmesinin ardından, ‘Türkiye’nin en çok izlenen haber tartışma programının yayından kaldırılmasına bir anlam veremedim” diyerek üzüntülerini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, ‘Sizi başka mecralarda izleyebilmeyi umuyorum’ dedikten sonra ekip arkadaşlarıma ve izleyicilerimize selamlarını iletti. Biz de Sayın Kılıçdaroğlu’nun basın özgürlüğü konusundaki bu hassasiyetine teşekkür ediyoruz…”
Bu ikinci perde.
Hani filmlerde oluyor ya, katil cinayet mahalline geri dönüyor, hatta cenaze törenine katılıyor gibi…
Halk TV’de, CHP’den habersiz gazeteci kovuluyor, öyle mi?
İnsaf sahibi kimse, ahlâksızlıkları CHP’ye mal etmiyor. Her partide, her sektörde, her kurumda taciz ve tecavüz vakaları oluyor.
CHP ile ilgili eleştiriler, konunun hassasiyetle üzerine gidilmeyişi. Taciz ve tecavüzlerin üzerinin kapatılmaya, unutturulmaya çalışılması…
Bir CHP milletvekilinin tepkisine “şov yapıyor” demenin savunulacak tarafı var mı?
Eleştirdiğimiz CHP’nin zihniyeti.
Bakınız, Meclis'teki Bütçe Görüşmeleri sırasında CHP milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü, "CHP içinde taciz, tecavüz oldu mu oldu, tabii ki olacak, cinsiyet eşitliğinin olmadığı bir toplumda yaşıyoruz…” dedi.
Bu da üçüncü perde.
Ana muhalefet partisinin yüz kızartıcı ahlâksızlarla birlikte anılması, öncelikle CHP yönetimi için utanç kaynağı olmalıdır.
CHP’ye oy veren namuslu büyük çoğunluğun onurunu korumak en başta parti yöneticilerine düşer.