Yıl 1973... Yer, Santa Barbara-ABD... Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir bir otel lobisinde Gurgun Yanikyan adlı bir Ermeni tarafından öldürüldü. Suikastı düzenleyen Ermenistan Kurtuluş İçin Ermeni Gizli Örgütü (ASALA) idi.
Bu örgütün diplomatlarımıza yönelik ilk eylemiydi. Özellikle 1975 yılında dünyanın birçok kentinde suikastler birbirini kovaladı. Ve 1982'ye gelindiğinde örgütün öldürdüğü Türk vatandaşların sayısı 19'u bulmuştu. Dahası 140'ı aşkın bombalama eylemini de gerçekleştirdi ASALA.
Derken 8 Ağustos 1982'de Levon Ekmekciyan ve Zohrap Sarkisyan, Ankara Esenboğa Havalimanı'nın bekleme salonuna bomba attı, silahla ateş açtı; 9 kişi öldü 82 kişi yaralandı. Bu olay bütün dünyada ses getirdi.
Devlet içinde "Neden bir şey yapmıyoruz?" sesleri yükselmeye başladı. Ankara'daki eylemden 19 gün sonra, bu kez Kanada Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Kurmay Albay Attila Altıkat öldürüldü. Böylece ASALA eylemlerinde ilk kez bir asker şehit ediliyordu. Kenan Evren, bir asker şehit edilince, ASALA'ya karşı örgütü bitirecek biçimde mücadelenin başlamasını emretti!
Anlatılanlara bakılırsa ASALA'ya karşı operasyon konusu ilk kez 12 Eylül'den önce gündeme geldi. Bazı devlet yetkilileri "biz de onları öldürelim"deyince MİT Müsteşarı Korgeneral Hamza Gürgüç "Böyle bir şey devlet olmaya yakışmaz! Üstelik diplomatlarımıza yapılan suikastler de artabilir. Öldürme emrini verecek makamlar da gün gelir açıklanır!" dedi. Gürgüç bunları söylerken Demirel'in gülümseyerek kendisine baktığını daha sonra anlatacaktı.
Gün intikam günüdür!
Her şey 12 Eylül darbesinden sonra değişti. Özel seçilmiş bir tim, Eylül ayı içinde büyük bir gizlilik içinde çalışmalara başladı. Bilgi almak için başvurulacak tek kaynak Esenboğa eyleminde yakalanan Levon Ekmekciyan'dı. Örgütle ilgili bilgi verirse idam edilmeyeceği sözü verildi.
Ekmekciyan'ın tutuklu bulunduğu Mamak Cezaevi'ne gidenlerin başında Evren'in damadı Erkan Gürvit vardı. Ekmekciyan idam edilmeyeceği yolunda söz alınca bildiği ne varsa anlattı. Ve bu bilgiler ışığında ASALA'ya karşı yapılacak saldırıları yönetecek kişiler belirlendi. Operasyonların sorumluluğu MİT Dış İstihbarat Başkanı, Kenan Evren'in kızı Şenay Gürvit, Müsteşar Yardımcısı Süleyman Yenilmez ve İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş'e verildi. Eylem düzenleme sorumluluğuna da Dış İstihbarat Daire Başkanı Mete Günyol atandı. Tam o sırada olaylara Korgeneral Gürgüç'ten çok farklı bakan bir istihbaratçı Ankara'ya geldi. MİT'ten emekli, karşı casusluk dairesi üst düzey görevlisi Hiram Abas, operasyonlara gönüllü olarak katıldı.
Operasyonların giderlerini Çankaya Köşkü karşılayacak ancak Hiram Abas'ın giderleri örtülü ödenekte bile gözükmeyecekti. Bütün dış temsilcilikler lojistik destek sağlamakla görevlendirilmişti...
Abas'ın seçtiği kişilerin içinde asker kökenliler de vardı. Hepsi de iyi dil biliyor çok iyi de silah kullanıyorlardı. Hazır olduklarında kendilerine bir belge imzalattırıldı. Yakalanırlarsa devletle ve birbirleriyle herhangi bir ilişkiyi kabul etmeyeceklerdi. Yakalandıkları anda, işkencede konuşmamaları için, sol kol altlarına küçük bir ameliyatla üç siyanür hapı yerleştirildi. Yakalanırlarsa ameliyatlı yer, tırnakla yırtılacak ve haplar alınarak intihar edilecekti!
Paris ve Atina'daki insan avını da yarın anlatalım...