Üst liglerdeki maçlar naklen yayınlandığı için buralarda yaşananlar herkesin gözü önünde cereyan ediyor ve en ufak bir olay bile gözden kaçmayıp haber oluyor. Ancak alt liglerde ise çok ilginç ve TFF’nin güvenilirliğini zedeleyen olaylar meydana geliyor. Ancak bazıları haber bile olmuyor. Bu konular ile ilgili oldukça şikayetler alıyorum. En önemlisi, amatör maçlarda görev yapan hakemlerimizin saldırıya uğraması ve dayak yemesi. Ancak hakemleri döven futbolcu ve yöneticiler sadece futbol ile ilgili disiplin cezası alıp elini kolunu sallayarak dolaşıyor ve üstelik kendi camiaları içinde de kahraman muamelesi görüyorlar. Bu duruma karşı İstanbul İl Hakem Kurulu örneğinde olduğu gibi hakemlerini koruma adına yerel bazda olumlu tepkiler oluyor. Ancak hakemin sendikası durumunda olması gereken TFFHGD, yani Hakem ve Gözlemci Derneği piyasada yok!
Bu derneğin başkanı olan Abdurrahman Arıcı, hakemini koruyacak hiçbir aktivitenin içinde olamıyor. Çünkü kendisi TFF’den maaş alarak Temsilciler Kurulu Başkanlığı yapıyor. Yani hakemlerimizin derneği de, derneğinin başkanı da piyasada yok. Hal böyle olunca da her hafta yüzü gözü kan içinde kalmış gencecik hakem fotoğraflarını görmeye devam ediyoruz. Ülkemizde BAL (Bölgesel Amatör Lig) diye 12 gruptan oluşan bir lig var. Buradan çıkan takımlar TFF 3. Lig’e yükseliyor. Bu ligde son haftalarda çok tuhaf işler oluyor. Bazı takımlar diğer takımlara avantaj sağlamak veya bazı takımları küme düşürmek için sahaya çıkmıyorlar. Bunun cezası ise hükmen mağlubiyet ve 3 puan silmek oluyor. Oysa ki art niyetli olarak sahaya çıkmayan ve ligin kaderi ile oynayan takımların belli bir süre ihraç edilmeleri ve sonra da en alt liglerden başlatılmaları gerekir.
BAL Ligi’nde, TFF adına en güven sarsıcı olay ise Güneydoğu’da yer alan bir grupta sezonu lider olarak tamamlayan bir takımın, müsabakada direkt kırmızı kart gören oyuncunun sonraki hafta oynaması ve cezasını çekmemiş olması. Bu oyuncu cezası açıklanana kadar takımında oynamaması gerekirken hemen ertesi hafta ve ondan sonraki 2 hafta daha takımında forma giymiş, ancak o takım anlaşılmaz bir biçimde TFF tarafından hükmen mağlup ilan edilmemiştir. İşin en komik yanı ise kırmızı kart gördükten sonra 3 hafta takımında forma giyen bu oyuncunun TFF tarafından üç maç ceza ile cezalandırılmış olmasıdır. Oysa ki futbol müsabaka talimatı ve disiplin talimatında kırmızı gören bir oyuncunun ertesi hafta oynayamayacağı ve oynarsa takımının hükmen mağlup sayılacağı açıkça belirtilmiştir. Şimdi bu konunun takipçisi olacağım, TFF’nin ne karar vereceğini merakla bekliyorum.