Söke Un’un babası Halil K. Fırat’ın unla yoğurulan hayatı ve sofrasından eksik etmediği yemekler Artmazsa Yetmez adlı kitapta ölümsüzleşti. Kitaptaki tarifler aile yadigarı. Bunun için hamurlar kardım, börekler açtım, Halil Bey'in en sevdiği sebze patlıcanla yemekler yaptım ve onları fotoğrafladım.
Söke Un’un 50'nci yılı içindi. Geçen mayıs ayında bu proje için Söke Un’un babası Halil K. Fırat'ın kızları, röportajları yapacak olan sevgili gazeteci arkadaşım Ayla Türksoy ile hep birlikte kolları sıvadık. Bana düşen işin 'yemek' kısmıydı.
Yakın tarihte vefat eden, Söke’nin kurucusu Halil K. Fırat’ın en sevdiği, sofrasından eksik etmediği yemeklerin listesini çıkardık. Aile büyüklerinin hafızalarında sakladığı, göz kararı yaptığı o müthiş lezzetler bir bir kağıda dökülmeye başlandı. Nesilden nesile, elden ele aile içinde aktarılan reçeteler... Ortaya birbirinden lezzetli yemekler, hamur işlerinin yer aldığı Artmazsa Yetmez-Bir Sökeli Anısına Sökeli Tarifler adlı kitap çıktı. Kitap bitince içimden geldi ve son bölüme sadece bu kitapta bulabileceğiniz ekmek tarifleri ekledim.Tadabilseydi, bence onları da severdi.
Ardından hummalı bir çalışma başladı benim tarafımda. Söke’den buğday ve çeşit çeşit unlar, malzemeler bir bir gelmeye başladı. Malzeme, yemeğin lezzetinde tarif kadar etkilidir. “Onlarsız olmaz” dedi kızları: “Görüntüsü bile farklı olur.” Haklıydılar! Hamurlar kardım, börekler açtım, Halil Bey'in en sevdiği sebze patlıcanla yemekler yaptım ve onları fotoğrafladım.
PİŞİRİRKEN YANIMDA GİBİYDİ
Tercih ettiğimiz yemekler çok şey söyler, çok sır verir. Yemekleri hazırlarken sanki yanımda hep Halil Bey vardı… O kadar çok şey dinlemiştim ki hakkında, özel eşyalarını da istemiştim. Okul defterleri, çocukken kullandığı topaç, en sevdiği kahve fincanı, dolma kalemini çekim esnasında yanımdan ayırmadım. Çok keyif aldım onunla çalışırken. Kitap bittiğinde, kızıyla göz göze geldik ve tek bir şey söyledim: “Babanız müthiş zevkliymiş.”
Kitap için bu yemekleri yaparken çok etkilendim, yerken inanılmaz keyif aldım.
Herkesin baba dediği, gustosu yüksek, sofrasını paylaşmaktan keyif alan bu adamın yemekle olan ilişkisi “Artmazsa yetmez” (Misafir gelir diye yemek fazladan yapılır, ekmek fazladan alınır) dediği sofrasında olmak sizi de etkileyecek. Kitaptaki tüm tarifleri sevdim sevmesine ama herkesin 'en'leri vardır ya hani. İşte o en sevdiklerimler ikisini sizlerle paylaşmak istiyorum. Unutmayın, artmazsa yetmez… Afiyetle!
Ekmek Dolması
4-5 kumru ekmeğini arzu ederseniz susamlarını sıyırıp, havadar bir yerde iki gün bayatlatın. Bayatlayan ekmeklerin altından küçük bir kapak açıp bir çay kaşığıyla içini tamamen boşaltın. Çıkan parçaları elinizle ovalayarak galeta unu haline getirin. 500 gram kıymayı suyla ezerek tencerede pişirin. Suyunu çekip kavrulmaya başlayınca, 100 gram tereyağıyla tuz ve karabiber ekleyin. Kavrulan kıymayı kenara alıp ufaladığınız ekmek içlerini ekleyerek karıştırın. Hazırlanan iç malzemeyi ekmeklerin içine doldurup kapaklarını kapatın. Tavada tereyağında her tarafını kızartın. Bu işlemi, her tarafını yağlayıp fırında kızartarak da yapabilirsiniz. Kızarttığınız ekmekleri aralarında boşluk kalmayacak şekilde geniş bir tencereye dizin ve kapağını kapatın. Kısık ateşte, üzerine 4 su bardağı sıcak tavuk suyu gezdirip ekmekler tavuk suyunu çekerek kabarana kadar pişirin. Bu işlem ağır ateşte bir saat kadar sürecektir. Yanında süzme yoğurtla servis yapın.
Yoğurtlu Hamur (İki kişilik)
200 gr unu yoğurma kabına alıp bir tutam tuzla karıştırın. 2 yumurta ekleyip yoğurarak, orta sertlikte bir hamur elde etmek için gerekirse aşamalı olarak biraz daha un serpin. Tezgaha alıp pürüzsüz olana kadar yoğurun. Top haline getirip üzerini streç filmle kapatın 30 dakika kadar dinlendirin.Tezgaha un serperek, hamur topunu oklavayla normal yufkadan biraz daha kalınca açın. İki parmak genişliğinde kareler elde edecek şekilde kesin. Derin bir tencereye 400-500 gram kıymayı koyup üzerine çok az su ekleyin ve kıymayı ezerek suyu çektirip kavurun. Karabiber ve tuzunu serpip karıştırarak, soğumaması için kapağını kapatın.
750 gram süzme yoğurda 3-4 yemek kaşığı sıcak suyu azar azar ilave ederek tuz ekleyip çırpın. Tereyağını eritin. Kestiğiniz hamurları tuzlu, kaynar suda makarna gibi haşlayıp süzün ve yoğurdun üçte biriyle karıştırıp servis tabağına alın. Üzerine geri kalan yoğurdu dökün. Yoğurdun üzerine kıymayı ve en üste tereyağını gezdirip servis edin.