Dün yine canımız yandı.. İstanbul’u hedefleyen terör saldırısında canlarımız gitti..
Yazarınız daktilonun başına oturduğunda bombacının kimliği
ve örgütü konusunda belirgin bir durum yoktu.. Sadece internette dolaşan skandal paylaşımları görüyorduk..
***
Mesela, Frederike Geerding adında bir Hollandalı gazeteci,
Cumhurbaşkanımızı kastederek ‘gitmedin ülke yıkıldı’ diye bir paylaşımda bulundu..
Bravo..
Böylesi bir sahiplenme ve aidiyet hissini Allah Cüneyt Özdemir’e bile nasip etmedi..
Başka?..
Amerikalı yetkililerin Türkiye’de ‘embedded’ olarak gördüğü dört gazeteciden biri olan Aslı Aydıntaşbaş, saldırının üniformalılara değil de sivillere dönük olmasını lanetledi.. Hem de aynı saatlerde, Nusaybin’den de bir polisimiz ile bir askerimizin şehit olduğu haberi geldiği halde..
Nusaybin biraz uzak galiba ya..
Ondan mı ki?..
Değerli dostlar, biliyorsunuz, Ankara saldırısı için de aynı kafa, ‘aslında hedef çevik kuvvetti’ diyerek, teröristlerin üniformalılara dönük eylemlerini ‘meşru’ gösterme yarışına girmedi mi?
Devam edelim.. Reuters mesela.. “Canlı bomba kendini korkudan patlattı” diye bir haber yayınladı..
Hemen saldırıdan yarım saat sonra..
‘Acaba saldırı sonrası paramparça olmuş bombacıyla bir mülakat mı yaptılar ki?’ diye sormuş Hilmi Alpay twitter’dan..
Şaşırtmazdı herhalde..
Bir vakitler gazeteciden sayılan bir otoparkçı da, teröristin yer ve zaman seçimine dikkat çekerek, ‘zarar verme isteğinden kaçınmış olmalı’ diye yazdı..
Demek ki, öyle vatansever teröristlerimiz de varmış..
Resmen heykeli dikilmeli Taksim Meydanı’na.. Hatta devlet töreniyle gömülmeli (!)
***
Saldırıyı kim yaptı?..
Eminim siz bu yazıyı okuduğunuz dakikalarda biliyor olacaksınız, saldırıyı kimin yaptığını.. Oysa yazının yazılmakta olduğu anlarda belli değildi..
Ama öyle bir dönemden geçiyoruz ki, kimi gösterirseniz ‘bu yaptı’ diye, asla şaşırmam.. Çünkü DAEŞ ile PKK, PYD, YPG (yahut her hangi harfleri yanyana getirerek kombinasyon kuruyorsanız o olsun) arasında benim durduğum yer bakımından hiç bir fark yok..
DAEŞ ya da PKK yahut yakın zamanda PKK saflarına katılan diğer örgütler..
Ya da PKK’yı temiz tutmak adına her saldırıyı üzerine yıktıkları TAK..
Benim açımdan farkı yok..
Zira hepsi, istisnasız aynı merkezden kontrol edilen terör gruplarıdır..
ve kendilerine ait zekaları falan yoktur..
Kendi hedef ve idealleri yoktur..
Yaptıkları şeylere kendi kendilerine karar vermezler.. Neden bir saldırı gerçekleştirdiklerini bilmezler..
DAEŞ, Allah’ın yasalarının tanınması için mi kafa kesiyor sanıyorsunuz?..
PKK, anadilde eğitim için mi polis-asker öldürüyor?
Değerli dostlar, bunlar, terör ikliminin oyuncularıdır..
Biri kaleci ise diğeri santrafor, öbürü sol bektir..
Aynı merkezden yönetilirler ve aynı amaca hizmet ederler..
Yapılması gereken ise egemen bir devlet olarak, karar verip hayata geçirmek..
Nasıl hayata geçirileceğini ise devletimiz çok iyi biliyor..
Kalın sağlıcakla..