Müjdeler olsun, Lokman Hekim’in kaybettiği “ölümsüzlük bitkisi” bulundu. Meğerse taa Güneydoğu Asya’da Filipinler’de bulunuyormuş. İnternette yer alan video kayıtlarından birini izledim ve müthiş aydınlandım. Artık ilaçlara paydos; hekim, eczacı tüm sağlık çalışanları başka iş arasın. “Moringa” adı verilen bu ağacın yapraklarından hazırlanan özütün 1 gramı 10 kilo meyve-sebze yemiş kadar besleyiciymiş. Dünyanın bilinen en kuvvetli antioksidanından öyle 2-3 kat değil, tam 46 kat daha kuvvetli. Aldığınız an uçmaya başlıyorsunuz! Somondan 10 kat daha zengin Omega yağları taşıyor. (omega 3, 6 ve 9) En besleyici besinlerden 94 kat daha besleyici. Sütten 17 kat fazla kalsiyum, ıspanaktan 25 kat fazla demir, muzdan 15 kat fazla potasyum ve insanın ihtiyacı olan tüm amino asitlerin hepsi, daha niceleri. Ama gel gör ki bu bitkinin kaynağı olan Filipinler’de ortalama yaşam süresi bizim epey aşağımızda; 70 yaş. Bizde ise 77 yaş yaşam ortalaması var. Yani Filipinler halkı bitkinin kıymetini anlayamamış. Biz bir de Moringa kullandık mı, bizi tutabilene aşk olsun, 150-200!
İnternete bir girdim, yüksek uçuşlarda hava trafiği karışık. Sosyal medyada Moringa çayının 25 kilo yağ yaktığı şeklinde mesajlar dolaşıyor. İnsanı fırına koysan bu kadar yağ çıkar mı acaba?
Bir bilim insanı olarak Moringa’ya atfedilen bu sonsuz yararların ne kadarının bilimsel çalışmalar ile kanıtlandığını araştırdım. Tabii daha gerçekçi bir değerlendirme yapabilmek için öncelikle klinik çalışmaları inceledim. Yapılan çalışmalar genellikle inekler, keçiler ve tavukların et ve süt verimini artırmaya yönelik! Acaba pazarlayanlar insanları aynı kategoride mi görüyorlar? Aslında yaklaşım aynı, amaç eti-sütü değil, ama parasından yararlanmak.
Zayıflatabileceğine dair hiçbir bilimsel kanıt yok. Klinik olarak sadece ufak bir grup sağlıklı gönüllü üzerinde yürütülen çalışmada yüksek miktarda (4 gram) tüketildiğinde yaprakların insülin salınımını artırdığı, yani kan şekerinin düşmesine yardımcı olabileceği ve kolesterolü, kan lipit yağlarını düşürdüğü bildiriliyor. Ayrıca deney hayvanları üzerinde yürütülen çalışmalarda (in vivo); astım, ülser, yüksek tansiyon, bağışıklık sistemi düzenleyici; hücre deneyleri (in vitro) karaciğer, kalp, böbrek akciğer, yumurtalık gibi organ hücrelerini hasara karşı koruyucu etkileri tespit edilmiş. Antioksidan etkisi ile ilgili araştırma ise hücre kültürleri ve deney hayvanları (in vitro/in vivo) üzerinde yürütülmüş. Yaprakların içerisinde günlük olarak tükettiğimiz meyve ve sebzelerde, yeşil çayda bulunan bildiğimiz polifenoller bulunduğundan antioksidan etki göstermesi sürpriz değil. Ama 46 misli fazla gibi bir değerlendirme yapılabilmesi mümkün değil. Bilimsel bir dergide Moringa’yı öven 2015 tarihli bir tarama çalışması buldum. Ama yazarları ABD’de bu tip ürünleri pazarlayan bir firmanın çalışanları. Ne derece güvenilir?
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Ayıplı Mallar” listesine göz gezdirdiniz mi? Et hariç, neredeyse tüm ürünlere sildenafil ve sibutramin tespit edilmiş. 15 üründe (tablet, macun, damla, enerji içeceği, çikolata) sildenafil/tadalafil; 12 üründe (kapsül, çikolata, içecek) sibutramin bulunmuş. Bu ürünleri afişe etmek ya da para cezalarından başka önlemler alınması gerekiyor. Yoksa cezayı ödeyip başka bir marka altında ticari faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bu yıl heyecanla beklenilen zayıflatıcı ürün belli; Sibutraminli Moringa ile iki ayda 30-40 kilo verenlere dair efsaneleri sosyal medyada okuyacağız.