Dünya genelinde patlayan bombalar, özellikle çocuklar başta olmak üzere masum insanların ölümleri, içim sıkıldı ve artık hiçbir haber kanalını seyretmeyip, belgesel izlemeye karar verdim. Birkaç zappingden sonra, izlemeye değecek bir program buldum. Arslanlar dünyası. Hani ormanın kralı, erkek aslan var ya. Gururlu, mağrur, adaletli ormanlar kralı, hah işte o...
İlk başta sevimli bir görüntü, güneşlenme, çocuklarla şakalaşma, derken acıktı grup. Dişi aslanlar avlanmaya karar verdiler ve ava çıktılar. Kral erkek uyumakta bu ara, herhalde uyandırmaya kıyamadılar dedim, pek de aldırış etmedim. Neticede bayağı bir kovalamadan sonra canları çıkmış vaziyette bir geyiği yakaladılar. Her ne kadar ilk plan da kovalama esnasın da geyiğin tarafını tutsam da, aç aslan yavrularının hatırına, pek kızamadım. Netice de aç yavrular. Tam yavrular beslenecek iken erkek aslan uyanıp geldi, hırlayarak yavruları kovaladı, bir güzel çöktü yemeğin başına, doyana kadar yedi. Ardından avdan dönen zavallı dişi daha karnını doyuramadan çiftleşip, tekrar uykuya gitti. Fena halde sinirlenmiştim erkek aslana. Ama ilahi adalet! Hiç hesapta yokken, ipini koparan iki tane erkek aslan ufukta belirdi. Bizimki panik halin de uykudan uyandı, e kolay değil rahat elden gidecek. İlk önce bir iki hırlayıp karşı tarafı yıldırmaya çalıştı. Karşı taraf genç, yılmadılar tabi. Ve büyük kapışma başladı. Bir müddet dirense de, ikiye bir durumu ve yaş farkı nedeniyle bizimkine büyük dayak attılar. Ve o rahatına düşkün ormanlar kralı kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp zor kaçtı. Çok memnun olmuştum. Belasını buldu falan derken, o iki aslan ilk iş olarak yavrulara saldırdı ve parçaladılar. Avcılıktan spor olarak hiç hoşlanmam, ama elimde tüfek olsa hiç tereddüt etmeden indirirdim bunları, o derece sinir bozucu bir durum. Hayatının 20 yılını bunların peşinde dolanarak yemiş belgeselci arkadaş da burkuldu, işte doğa bu, en iyi genler falan diyor ama sorguluyor belli. Sesin de bu kadar da olmaz tınısı var. Neyse, huzur bulayım diye açtığım ve seyrettiğim kanalı sinirim bozularak kapadım.
Bu yazıyla hiçbir şey ima etmiyorum. Aslın da doğa da güzel hikâyeler de var. Fanatik Galatasaraylı arkadaşım, Muammer Başkan yazılarımı engellemezse, en yakın zaman da asaletin ve onurun temsili kanarya hayvanı hakkındaki belgesel gözlemlerimi de sizinle paylaşacağım.
İyi pazarlar...