Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ana muhalefet partisi koltuğunda oturan ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olduğunu iddia eden Cumhuriyet Halk Partisi’nin vekâleten görev alan beş genel başkanını saymazsak 9. Genel Başkanı ve dahi CHP örgütünün lideri...
Çok Sayın Kemal Kılıçdaroğlu...
Beysiniz, paşasınız, annenizin efendi oğlusunuz bilirim ancak halen yürürlükte olan “7. 26 Teşrinisâni 1934 tarihli ve 2590 sayılı” Efendi, Bey, Paşa gibi unvanların kaldırıldığına dair kanun gereği size ‘bey’ diye hitap edemediğim için kusuruma bakmayınız.
Nezaketsizliğimden değil mevcut anayasayı ihlal etmek istemediğimdendir.
Bu arada umarım Cumhuriyet Savcılarımız sizin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yaptığınız konuşmalarda sürekli olarak ‘Recep Bey, Recep Efendi’ diye hitap ettiğinizi işitmiyorlardır! Hani Cumhuriyetin kurucusu bir partinin Anayasayı ihlal etmesinin hiçbir izahı olamaz değil mi?
***
Neyse Sayın Kılıçdaroğlu...
Her şey sizin CHP’nin 9. lideri olarak Türkiye’ye yeni bir CHP vaat etmenizle başladı aslında. Yeni CHP’yi tanımlarken “Birbirini seven, birbirine saygı duyan, yeniliğe açık, ülkenin sorunlarıyla ilgilenen ve o sorunların çözümüne ilişkin kafa yoran, halka umut vaat eden bir anlayışı egemen kılmak için yeni Cumhuriyet Halk Partisi diyoruz. CHP olarak daha demokratik, daha özgürlükçü, herkesi kucaklayan çağdaş bir anayasa hazırlanması konusunda çaba sarf edeceğiz” cümlelerini not etmişim defterime.
Dahası “Türkiye’yi yönetmeğe talibiz. Sorunların çözümünde biz de varız. Kürt sorununun çözülmesini elbette istiyoruz” demişsiniz. Nasıl çözeceksiniz, çözüm öneriniz ne diye sorulduğunda Demirel’i aratmayacak bir dille her daim “Arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar” diye cevabı yapıştırmıştınız.
Arşivler ortada velhasıl kelam Sayın Kılıçdaroğlu siz istikrarlı bir şekilde kah “O konuyu çözeceğiz” kah “arkadaşlar o konunun üzerinde çalışıyorlar” demişsiniz.
- Başörtüsü sorunu?
- O konuyu çözeceğiz arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar!
- Türkiye’nin ekonomi politikaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar!
- Kürt sorunu?
- O konuyu çözeceğiz, arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar!
- Avrupa Birliği?
- Arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar!
- Pardon siz oy kullanamamıştınız son durum nedir?
- Üzerinde çalışıyorlar!
- Anayasa! Anayasa! Yeni Anayasa hazırlığı?
- Çalışıyorlar!
***
Kılıçdaroğlu’nun ‘O konunun üzerinde çalışan arkadaşları’ didinmişler, çırpınmışlar ve ortaya da adına ‘yeni anayasa taslağı’ dedikleri bir taslak çıkartmışlar.
Arkadaşlarının, yeni anayasa taslağı diyerek 1924 Anayasası’nın başına sonuna hamaset dolu cümlelerle ilaveler ederek hepimize ‘yeniymiş’ gibi yutturmaya çalıştıkları metni Sayın Kılıçdaroğlu okumuş mudur?
Okuduysa ne düşünmüştür? CHP liderliğinin ilk günlerinde sarf ettiği “Devletin kuralları vardır tabi ki. Ama bu kurallar değişemez mi elbette değişir. Çünkü toplum tekamül ediyor. Örneğin Devrim yasalarında hala ‘şapka kanunu’ var ama bugün şapka takan var mı” sözleri gelmiş midir aklına?
Şapka takan mı var, devletin kuralları elbette değişir, diyerek ‘Devrim Yasaları’nı eleştiren Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin anayasa taslağını 367 Sabih’in üflediği ruh ile şekillendirilmiş olduğu gözüküyor. Üstüne üstlük tevhid-i tedrisat kanunundan tekke ve zaviyelerle ilgili kanuna hatta ‘efendi, bey, paşa’ gibi lakapların kullanılmasını yasaklayan bir sürü saçmalığı içinde barındıran ‘Devrim Kanunlarını’ aynen olduğu gibi korumaya alması başka nasıl açıklanabilir? (Bu arada Kılıçdaroğlu kendisini savunmak için “Arkadaşlar Sabih’le oturmuş yapmışlar, ama o konuyu çözeceğiz, arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar” diyebilir.)
Şimdi CHP’de ‘daha demokratik, daha özgürlükçü daha çağdaş bir anayasa’ yazabilecek hukukçu yok mudur, diyebilirsiniz.
Olmaz olur mu hem de zibil gibi ancak onların ülke sorunlarından ve ‘yeni anayasa’dan daha elzem olarak gördükleri ‘mahkeme basmak’, bu ülkenin savcısını, yargıcını tehdit etmek ve darbecilere hukuki meşruluk temin etmek gibi vardiyalı meşgaleleri var...
Arkadaşlar çok çalışıyorlar. Hem de öyle bir çalışmak ki ortalığın tozunu attırıp savaş alanına çeviriyorlar!
Şapka Sayın Kılıçdaroğlu, şapkanızı takmayı unutmayınız! Türkiye Cumhuriyeti’nin Millet Meclisinde ‘efendi, bey’ lakaplarıyla konuşarak Anayasayı ihlal etmeyiniz. Ya da mesela bir cemevine gidip Tekke ve Zaviyeler Kanunu ihlal etmeyin. Cumhuriyet’in kurucu partisinin 9. Lideri olarak TBMM’ye kötü örnek olmayınız. Please Kemal Bey. Sevgilerle...