Beşiktaş’ın beş transferinden ikisi dünyaca tanınan yıldızlar! Gomez ile Quaresma... Quaresma ligin 3. maçında cezalı idi. Sonra gitti, Portekiz Milli Takımı’nda oynadı, geldi. Ve dün 4. maçta, ilk onbire alınmadı! Şenol Güneş son maçlarında verimli olmasa da G.Töre’yi tercih etmişti gene de. Bir bildiği varmış. Cenk diyeceksiniz? Golleri ile formu ile gündemdeydi. Ancak, yıldız Gomez ne olacaktı? Bu, Beşiktaş için bir zenginlikti. Şenol Güneş de Gomez de taraftar da Gomez’i arıyordu. Milli maçlar arasındaki çalışmalarda belli ki Gomez’in kazanılmasına yoğunlaşılmıştı. Gomez bir yandan fizik gücünü, bir yandan gol vuruşlarını kazanmanın çabasını harcamıştı. Rakip savunmayı yıpratan, geniş alan kullanan ve daha ilk yarıda üç şut atan, bir gol bulan yapısıyla güven kazandı.
Yalnız Gomez mi? Gökhan Töre, top geveleyen, topu bekletip takımı durduran huyundan vazgeçmiş görüntüdeydi. Öne oynadı, çabuk top kullandı. Q7 neden kulübede, sorusunun yanıtı buydu. Quaresma’yı ancak bu verimlilikle kesebilir. Eski Q7 oynadığı dönemde Töre’den çok etkisizdi.
Sosa da Oğuzhan’ın yükselişinden etkilenmiş olmalı. O da bu yılki en iyi verimi ile mücadele etti. Giderek fizik gücü kırıldı, ama olanı yetti.
Başakşehir, rakibinin iyi hücumcularını göğüslemenin çabasını ilk yarıda kendi alanında çoğalarak gösterdi. Açılmayı hiç denemedi... Belki de rakibinin yorulup, hücum etkisinin kırılmasını bekledi. Ve ikinci yarıda savunarak değil, hücumla kazanmaya yöneldi. Açılınca pozisyon umudu yakaladı, ama çok pozisyon sundu. Beşiktaş bu dönemde bir yandan rakibine şut olanağı verip gol şansı tanıyarak sıkıntılar yaşadı. Ve bir yandan da açık rakip savunmanın üstüne giderek net fırsatlar yakaladı. Gomez bunların tümünü değerlendirebilse, bir maçta efsane olurdu. Özeti şu ki Beşiktaş bu yılki en iyi Beşiktaş’tı.