Ben dâhil çoğumuzun “Aaaa, Arakan diye bir yer mi varmış” şaşkınlığı ve cahilliği içerisinde orada yaşayan Müslüman kardeşlerimizin, sevgi pıtırcığı diye bizlere yutturulan Budistler tarafından katledildiğini öğrenmemizin üzerinden çok da uzun bir zaman geçmedi ama çabuk unuttuk. Üç yıl önce Arakan’daki Müslümanlar gündemimize şöyle bir girdi ve geçti gitti.
Bu durumu yadırgamıyorum. Çünkü, ülke olarak başımızı kaldırıp dünyada neler olduğuna bakmaya, mazlumun yardımına koşmaya başlamıştık ki Batı’nın içimizdeki uzantıları Müslüman Anadolu topraklarını yakıp yıkmaya başladı. Evimizdeki yangını söndürmekle uğraşmaktan dışarıya bakamıyoruz. “Dışarı” demek de ağrıma gidiyor, ümmet coğrafyasında içeri-dışarı mı olur, bir bütün olarak bakmak gerekiyor ama maalesef vaziyetimiz bu...
Arakan’da neler oluyor? Bu sorunun cevabını yazının sonunda vereceğim inşallah. Şimdiye kadar neler olduğunu bakalım. Rohingya Dayanışma Organizasyonu Başkanı Muhammed Yunus tarafından yazılan, Hatice Uğur tarafından dilimize çevrilen ve İHH’nın yayımladığı “Dünden Bugüne Arakan” kitabından aldığım notları maddeler hâlinde sıralıyorum:
1- Müslümanlar devletin hiçbir imkânından faydalanamamaktadır. Örneğin hastalandıklarında devlete ait hastanelere gidememektedirler.
2- Tüm aile bireylerinin tamamının yer aldığı bir fotoğraf her yıl hükümet yetkililerine teslim edilmek zorundadır. Doğan her çocuk ve ölen her aile bireyi için devlete vergi verilmesi zorunluluğu vardır.
3- Müslümanların seyahat özgürlüğü yoktur. Bir Müslüman, köyünden başka bir köye gitmek için devlete vergi verip izin almak zorundadır.
4- Beton evler yapmaları yasak olan Müslümanlar, evlerini ahşaptan yapmak zorundadır. Devlete ait kabul edilen bu evler yanlışlıkla yanarsa ev sahibi devletin evini yakmaktan altı yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaktadır.
5- Bir Müslüman iş yeri açabilmek için bir Budist’le ortaklık kurmak zorundadır. Bu ortaklıkta Budist, sermaye koymadan işletmenin yarısına ortak olmaktadır.
6- Müslümanlar, hayvanları için her yıl devlete vergi ödemek zorundadır.
7- Müslümanların evlenmesi izne tabidir. Evlenmek isteyen Müslüman kadın ve erkekler devlete ayrıca vergi ödemek zorundadır. Vergilerini ödeseler bile devlet izin vermezse evlenememektedirler.
8- Devletten izinsiz mescit ve medreselerin tamiri yapılamamaktadır. Bu yasağı denetleyebilmek için de rutin bir uygulama olarak mescit ve medreseler yılda üç defa fotoğraflanmak zorundadır. İzinsiz tadilat yapılması durumunda altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ve para cezası uygulanmaktadır. Son 20 yılda yeni cami ve medrese yapımına asla izin verilmemiştir.
9- Müslümanlar en fazla liseye kadar okuyabilmektedirler.
10- Müslümanların devlet dairelerinde çalışmaları yasaktır. Bugün Arakan’da tek bir Müslüman devlet memuru bulunmamaktadır.
11- Müslümanlar sabit telefon veya cep telefonu sahibi olamamaktadırlar.
12- Müslümanların motorlu taşıt sahibi olması yasaktır.
13- Bir Müslüman’a bir suç isnat edildiğinde kendisini savunma hakkı verilmemekte ve derhal hapsedilmektedir. Polis veya asker sebepsiz yere bir Müslüman’ın evine baskın yapabilmekte ve kendisine herhangi bir suçlamada bulunabilmektedir. Baskını yapanlar tutuklama yapmamak için rüşvet istediklerinde istedikleri rüşveti alamazlarsa kişiyi derhal tutuklamaktadırlar.
14- Müslümanların saat dokuzdan sonra sokağa çıkması ve polisten izinsiz akraba veya komşu ziyareti yapmaları yasaktır.
15- Müslümanlar hiçbir ücret almadan devlet veya Budistler’in işlerinde çalıştırılmaktadır.
16- Müslümanlara pasaport verilmemektedir.
Dün bunlar olurken bugün de değişen bir şey yok Arakan’da. Hatta zulüm daha da artmakta. Nereden mi biliyorum? Ağustos ayında Facebook’ta, tamamen gönüllülerin çabasıyla açılan ve sadece Arakan’dan haber veren https://www.facebook.com/ANA.Turkish sayfasından. Mezkûr sayfa hemen hemen hergün çevirdikleri haberlerle bizleri Arakan’daki kardeşlerimizden haberdar ediyor. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Sayfayı beğenelim, destekleyelim ki sadece Facebook’ta bir sayfa olarak kalmasın.