31 Mart yerel seçimlerinin nabzının İstanbul'da atacağını ve Türk siyasetinin geleceği için önemli olduğunu hemen herkes söylüyor.
Sebebi de her halükarda ana muhalefet partisi CHP'nin geleceğidir.
İmamoğlu seçimi kaybederse kurultayın kaybedenleri harekete geçecek ve CHP'de yeni bir alt üst oluş seyredeceğiz. Kazanırsa seküler kesimin kahramanı olacak, partinin ipleri büyük ölçüde eline geçecek ve 2028'de cumhurbaşkanlığına tartışmasız aday olacak.
Dolayısıyla İstanbul seçimleri her halükarda Türk siyasetinin geleceğinde etkili olacaktır.
Ancak siyasetin doğası ve aritmetiğine bakıldığında İmamoğlu'nun seçim kazanma ihtimali gözükmüyor.
Çünkü İmamoğlu konuşunca yalan söyleyen, vadettiğini yapmayan ve sözünde durmayan başarısız bir başkan profili çizdi.
Kimseyi işinden etmeyeceğiz dedi 26 bin 298 kişiyi işten attı ve 66 bin 712 yandaşını işe alarak yalancı ve partizan bir başkan olduğunu gösterdi.
AK Parti döneminde borcun bütçeye oranı %89.2 iken CHP döneminde %176'ya çıkartarak müsrif bir başkan olduğu anlaşıldı.
AK Parti döneminde bütçenin %47'si yatırıma ayrılırken CHP döneminde bu oranı %32'ye gerileterek iş bilmez bir başkan olduğu anlaşıldı.
AK Parti döneminde bütçenin %24'ü öz kaynaklardan üretilirken CHP döneminde bu oranı %19'a indirerek beceriksiz bir başkan olduğunu ispat etti.
İBB'nin bütün şirketleri AK Parti döneminde kâr ederken CHP döneminde hepsinin zarar etmeye başlaması İmamoğlu'nun başarısız bir başkan olduğunu gösterdi.
Yapmadığı işleri kendisi yapmış gibi gösterdiği için yalancı bir başkan olduğu anlaşıldı.
İstanbul'un en önemli sorunu depremdir, çözümü kentsel dönüşümdür.
İBB AK parti döneminde bütçenin %5.5'i kentsel dönüşüme ayrılırdı. İmamoğlu döneminde bu oran 2023 yılında %1.5'e düştü!
100 bin konut vadetti kendi ifadeleriyle 5 bin küsur konut yaptılar.
Beceremediler, koca bütçeyle bir ilçe başkanlığı kadar bile başaramadılar.
Esenler belediyesi 8 bini son 5 yılda olmak üzere 60 bin konutun dönüşümünü sağlarken ve Üsküdar belediyesi son 10 yılda 30 bir konutun dönüşümünü sağlarken koca İBB sadece 5 bin küsur konut yapabilmiş.
İstanbul seçmeninin sadece hayat memat meselesi olan bu konuda iki adayı kıyaslayıp siyaseti ve ideolojiyi bir kenara bırakıp Murat Kurum'a oy vermesi gerekir.
Çünkü bir tarafta kentsel dönüşümü hiç önemsemeyen bir aday öte yanda 365 bin konutun kentsel dönüşümünü koordine etmiş ve gerçekleştirmiş konunun uzmanı bir aday var.
Yani bir tarafta pratisyen bir eleman öte tarafta işin profesörü olan bir uzman var. Her an deprem olabilir korkusuyla yaşayan İstanbul seçmeni tıpkı hastasını götürürken uzman doktor aradığı gibi kentsel dönüşümde de uzmanı tercih etmelidir. Akıl mantık bunu emreder.
İstanbul'un ikinci büyük sorunu olan ulaşımda İmamoğlu kadrosu saat gibi işleyen sistemi dahi işletemedi. AK Parti döneminde başlamış büyük oranda tamamlanmış projeleri açan İmamoğlu hepsini kendisinin yaptığı algısını oluşturmaya çalıştı.
Başlamış metroları iptal ederek, tünel inşaatını durdurarak ulaşımda İstanbul'u geriletmiştir.
İstanbullunun trafikte kaybettiği saatler İmamoğlu zamanında artmıştır!
Eğer bütün bunlara rağmen hâlâ destek buluyorsa, bu gerçekler seçmene anlatılamamış demektir.
Öte yandan artık İmamoğlu'nun yanında ne İYİ Parti ne de DEM bütünüyle duruyor.
14 Mayıs milletvekili seçimlerinde CHP %28 oy aldı. (Bu 28'in içinde DP, SP, DEVA, GP'nin oyları da var.)
İYİ Parti %8 ve DEM %8 oy aldı. Her ikisi de aday çıkardı.
Güvenilir kamuoyu araştırmaları, İYİ Parti seçmeninin %4 civarında bir kısmının; aynı şekilde DEM seçmeninin de %4 civarında bir kısmının İmamoğlu'na oy vereceğini tespit ediyorlar.
Bu hesaba göre İmamoğlu %40'ı bile bulmuyor.
Bütün bunlara CHP içindeki İmamoğlu'nun kazanmasını istemeyen kesimler de ilave edilince İmamoğlu'nun telaşa kapılması normaldir.
Bu durumda Kurum ile İmamoğlu arasında en az 5-6 puan fark olması gerekirken Kurum'un bile bir iki puan önde olduğunu söylemesi fevkalade düşündürücüdür!
Gerçi seçmen henüz tam olarak ısınamadığı için rakamlar böyle çıkabilir. Asıl bundan sonra özellikle de son iki haftada yapılacak gerçekçi kamuoyu yoklamaları fikir verebilir.
Aslında siyasetin doğasına ve aritmetiğine bakıldığında Murat Kurum'un seçimi rahat kazanması gerekiyor. Ama seçim mazbata alıncaya kadar devam eden bir süreçtir.
İstanbul'da Kurum'un gayretli çalışmalarını görüyoruz.
Bununla birlikte Cumhur İttifakı'nın İstanbul'da daha yoğun ve etkili bir program uygulaması gerekir.
Ki aradaki fark en az 5-6 puan olsun!